İzmir'de, şiddetli sancı şikayetiyle gittiği hastanede, 140 liralık muayene ücretini ödeyemediği için öldüğü iddia edilen tüberküloz hastası Rabia Çiçek'in (30) ablası Tuba Piren (32), gazetecilere konuştu. 18 Ağustos'ta öğle saatlerinde kardeşinin rahatsızlandığını bunun üzerine İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Yeşilyurt
Eğitim ve Araştırma Hastanesine gittiklerini anlattı.
Acil servisteki görevli doktora kardeşinin tüberküloz hastası olduğunu, başka bir hastanede 2 ay önce tedavi gördüğünü söylediğini aktaran Piren,
Doktor kardeşimin tüberküloz hastası olduğunu duyunca, 'Bunun maskesi nerede?' diye sordu. Ben de 'Acil çıktığımız için unuttuk' diye cevap verdim. Hastanede 4 saat kadar bekledik. Bazı tetkikler yapıldı. Görevli
doktor tetiklerden sonra kardeşimin ağrılarının psikolojik olduğunu söyledi'' diye konuştu.
Piren, bunun üzerine Buca'daki bir özel hastaneye acil servisten sedyeyle girdiklerini, kardeşinin muayene odasına alınmasının ardından kendisinin
hastane görevlilerince vezneye yönlendirildiğini ifade etti.
Kardeşinin sancılar içinde bağırış seslerini duyduğunu anlatan Piren, veznedeki görevlinin 140 lira muayene ücreti istediğini söyledi. Taksiyle geldikleri için üzerinde 50 lira
para bulunduğunu belirten Piren, şöyle konuştu:
''Eşimle telefonda konuşmuştuk, evden
para almaya gitmişti. Kardeşimi taksiyle getirdiğim için üzerimde 50 lira vardı. Görevliye 'Bu kadar param var, eşim birazdan burada olur geri kalanını öderiz' dedim. Görevli bir yere
telefon açtı ve bana 'Bu parayı ödemezseniz
doktor muayene etmeye gelmeyecek' dedi. Bir anda yıkıldım. Boynumda altın kolye vardı. Çocuğuma verip bozdurttum, o da 50 lira değerindeymiş. Vezneye toplam 100 lira verdim. Eşim hastaneye paranın kalan kısmını getirinceye kadar kardeşimle ilgilenmediler.''
Piren, paranın tamamlanmasının ardından doktorun muayene için geldiğini, ancak yaklaşık yarım saat sonra kardeşinin krize girdiğini belirtti. "Sedyeyle götürülüşünü gördüm. Daha sonrada öldüğü bildirildi. Kardeşim sedyede acılar içinde öldü.
Hastane ölümünün ardından 'Siz acil servisten girmişsiniz, yanlış anlaşılma olmuş' diyerek paramızı iade ederek, içeriğini bilmediğim bir belge imzalattı. Hastaneler ilgilenmediği için şikayetçi olduk.
Biz başkasının da bu şekilde canı yanmasın istiyoruz. Benim kardeşim göz göre göre ölüme gitti. Sedye üzerinde 'Abla bu acı beni öldürecek' diyordu. Ben de 'Kurtulacaksın' dedim. Ama kurtaramadık Rabia'yı.' ifadelerini kullandı.
Yedi çocuğundan birini kaybeden
anne Selime Bakır (61) da kızının ihmal sonucu yaşamını yitirdiğini söyledi.
Adalet istiyorum,
anne olarak içim yanıyor içim parçalanıyor. Başkasının yanmasın istiyorum. İnanıyorum ki
adalet yerini bulacak. İhmal ettiler yavrumu. Allah merhamet versin öylelerine. Ömrüm yeter mi yetmez mi bilmiyorum ama Allah'tan dilerim ki
adalet yerini bulsun'' dedi.
Ailenin avukatı Melih Dikayak da savcılık tarafından olayla ilgili soruşturma açıldığını belirterek, teknik anlamda bir
cinayet olmasa da sonuçları itibarıyla ahlâken ve etik manada bir
cinayet bulunduğunu ileri sürdü.
Sağlık Bakanlığı habere konu olan iddiaların yakından takip edildiğini belirtti: "Söz konunu olayla ilgili
Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın talimatıyla müfettiş görevlendirilerek soruşturma başlatılmıştır.
Yapılacak soruşturma sonucunda, ihmal ya da kusur tespit edilmesi halinde gerekli yasal işlemler uygulanarak kamuoyuyla paylaşılacaktır."