Dava dosyasının
Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi nedeniyle sanıkların savunmaları alınamazken, adliye binası ve duruşma salonu çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.
Gezi Parkı olayları sırasında Gülsuyu’nda uyuşturucu çetelerinin açtığı
ateş sonucu hayatını kaybeden Hasan Ferit Gedik’in ölümü ve çok sayıda kişinin yaralanmasına ilişkin açılan ve 3 kez ertelenen davanın görülmesine devam edildi. Kartal’daki İstanbul Anadolu 10. Ağır
Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesi, adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı. Duruşmaya tutuksuz sanıklar katılmazken, tutuklu sanıklar da getirilmedi. Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Meray (Gedik), müştekiler ve taraf avukatları duruşmada hazır bulundu.
Gezi Parkı olaylarında hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve babası Sami Elvan da duruşmayı izleyenler arasında yer aldı. Mahkemenin asıl başkanı Mahir Merdun raporlu olduğu için davaya üye hakim Şahinder Gündüz başkanlık etti.
Mahkeme başkanı, davanın nakli talep edilerek dosyanın
Adalet Bakanlığı
Yazı İşleri Müdürlüğü’ne gönderilmiş olduğunu ve henüz gelmediğini belirterek celse arasında 2 tutuksuz sanığın savunmalarının alındığını kaydetti.
“SİZİN EVLATLARINIZ KATLEDİYSEYDİ BU İNSANLARI SAVUNUR MUYDUNUZ?’’
Sanık avukatları duruşmada söz alarak, müvekkillerinin tahliyesini talep ederek, iddianamenin yasalara uygun şekilde düzenlenmediğini iddia edince Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Gedik
tepki gösterdi.
Anne Gedik, "Sizin evlatlarınızı katletselerdi acaba siz katillerin avukatlığını yapar mıydınız? Onlar çete, örgüt lideri" diyerek ayağa kalkınca sanık avukatları, “Bizimle neden muhatap oluyorsunuz sizin muhatabınız mahkeme” dedi.
Mahkeme Başkanının uyarısı üzerine Gedik, “Tahammül edemiyorum. Onların evlatları öldürülse tahammül edebilirler mi?’’ dedi.
“BENİM İNANCIM MAHKEMEYİ İLGİLENDİRMEMEKTEDİR’’
Duruşmada söz alan müşteki avukatlarından Ömer Kavili, dava dosyasının
Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine ilişkin müzekkerenin okunmasını talep etti. Kavili’nin bu talebine
mahkeme başkanı “İsterseniz
mahkeme kaleminden evrak alabilirsiniz, dosyanın gitmediğine mi inancınız var?" şeklinde soru yöneltti. Kavili ise "İnancım, saikim mahkemeyi ilgilendirmemektedir, sadece talebim mahkemeyi ilgilendirmektedir” dedi. Bunun üzerine
mahkeme başkanı, davanın sürüncemede kalmaması, duruşma salonunun fiziki şartları açısından uygun olmadığı için kovuşturmanın başka bir ilde yapılması gerekçesiyle
Adalet Bakanlığı’na gönderildiği belirtildi. Kavili ise,
Adalet Bakanlığı’na ek bir
yazı gönderilerek dosyanın geri istenmesini talep etti.
“ERGENEKON’A BALYOZ’A SALON SAĞLANIRKEN BU DAVADA AYRIMCILIK YAPILIYOR"
Duruşmada söz alan müşteki avukatlarından Ebru Timtik, Balyoz, Ergenekon, Poyrazköy gibi davalarda konferans salonunun tahsis edilmesine karşın bu davaya ayrımcılık yapıldığını söyledi. Timtik, "Balyoz ve Mehmet Ayvalıtaş’ın davasında konferans salonu tahsis ediliyor.
Biz bununla ilgili HSYK’da şikayette bulunduk.
Biz bir an önce yargılamanın başlamasını istiyoruz. Bakın burada içi yanan bir
anne ve dede var. Bizim yokluğumuzda sanıkların savunmaları alınmasın" dedi.
“MAHKEME HADDİNİ AŞMIŞTIR’’
Timtik, davanın 4’üncü duruşması görülmesine karşın, zabıtlara 7’inci celse olarak geçmesini de eleştirdi. Timtik, “Bizim yokluğumuzda 3 celse duruşma yapılmış ve iki sanık dinlenmiş.
Biz avukatlar olmadan, dava dosyası burada olmadan nasıl savunma aldınız? Ne hakla? Sanıklara hangi delillere göre sorular sordunuz?
Mahkeme haddini aşmıştır’’ dedi.
SANIKLAR DİNLENEMEDEN DURUŞMA YİNE ERTELENDİ
Ara kararını açıklayan
mahkeme tutuklu sanıkların suçu işledikleri yönünde kuvvetli
suç şüphesi ve mevcut delil durumunun varlığını gerekçe göstererek tutukluluk hallerinin devamına hükmederken, duruşma salonundaki sesli ve görüntülü kayıt sisteminin kullanılabilir hale getirilmesi için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na
yazı yazılmasına karar verdi. Ayrıca,
Adalet Bakanlığı’na yazılan müzekkerenin cevabının beklenmesine ve cevabın akıbetinin sorulmasına karar veren
mahkeme duruşmayı erteledi.
Davanın 14 Ağustos’ta görülecek ilk duruşması ’güvenliğin sağlanamaması’ nedeniyle, 4 Eylül tarihinde görülmesi gereken 2’nci duruşma da ‘duruşma salonunun fiziki şartlarının yetersiz olduğu’ gerekçesiyle, 15 Eylül tarihinde görülmesi gereken 3’üncü duruşması ise ‘salonun elverişsizliği ve güvenlik koşulları’ gerekçe gösterilerek ertelenirken, kamu güvenliği nedeniyle davanın nakli konusunda talep ile birlikte dosyanın
Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine ve Yargıtay’ın bu konuda vereceği kararın beklenmesine hükmedilmişti.
Duruşma sonrası Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Gedik ile avukat Günay Dağ
basın açıklaması yaptı. Davanın 4’üncü celsesinin gerçekleştiğini ancak yine yargılamanın yapılamadığını belirten Dağ, "Adalet yok ama
biz ısrarla Hasan Ferit Gedik için
adalet istemeye devam edeceğiz. Dosya
Adalet Bakanlığı’na gitti ancak henüz bir cevap gelmedi” dedi. Dağ, dosyanın mahkemede olmamasına karşın, iki sanığın savunmalarının alınmasını da eleştirdi.
Anne Nuray Gedik ise oğlu Hasan Ferit için
adalet istediğini belirterek, “Biz geçen duruşmadan sonra Kartal Meydanı’na çıkıp çadır kurduk. Oraya desteğe gelen herkese çok teşekkür ediyoruz. Bu çeteler hala dışarıda faaliyetlerine devam ediyorlar. Oturma eylemi yaptığımız Kartal Meydanı’nda da kurşunlu saldırıya uğradık. Neyse ki hiçbirimize bir şey olmadı” şeklinde konuştu.
Dava dosyasının kendilerinden kaçırılmak istendiğini öne süren Gedik, “Biz davanın burada olmasını istiyoruz. 23 Kasım Pazar günü Ankara’ya
Adalet Bakanlığı’na doğru yola çıkıyoruz. Bakanlığa gidip davanın buradan kaçırılmasını istemediğimizi söyleyeceğiz. Herkesi desteğe davet ediyoruz. Çadırımızda Pazar günü akşamı sonlanıyor’’ ifadelerini kullandı.
İDDİANAMEDEN
311 sayfadan oluşan iddianamede 22’si tutuklu 35 sanık hakkında "Kasten yaralama", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma", "Nitelikli yağma", "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Nitelikli yağma" gibi suçlardan, 11 yıl ile 269 yıl arasında değişen hapis ve müebbet hapis cezası isteniyor.