Hacıbektaş Veli
Kültür Merkezi’nde ilk olarak Çerağ Uyandırma töreninden sonra Hazreti Hüseyin ve Kerbela’da hayatını kaybedenler için mersiye okundu.
Kültür ve
Turizm Bakanlığı Semah ekibi tarafından yapılan gösterinin ardından konuşma yapan Başbakan Davutoğlu, “Bu mekanlar şerleri def etme mekanlarıdır. Bizim tarihimiz bir uzun yürüyüşün tarihidir. Başbakanlık sorumluluğu ağır bir sorumluluk. Bütün emaneti gözlerim yaşararak andım zihnimde. Görev aldıktan sonra aynı sabah Hacı Baram-ı Veli’nin mezarına gittim. Ondan destur aldım. Ben buraya siyasi konuşma yapmak için değil, destur almak için geldim. Hacı Bayram-ı Veli’yi ziyaret edip çilehanesinde birkaç saat kalıp dua ettim. Bu bir ikrar vermektir. Alevi Bektaşı Veli geleneği bunun ne olduğunu bilir. Hazreti Mevlana’nın huzuruna da gittim” diyerek şu şekilde konuştu:
“Ahi Evran’ın mekanına gittim. Hacı Bektaşı Veli’nin bir diğer kardeşine. Oraya edep ile gidilir.
Biz her yere edep ile geliriz kibir ile değil. Bize bunu Hacıbektaşı Veli’nin geleneği öğretti.
Malatya’ya gittiğimde Seyyid Battalgazi’ye gittim. Seyyid Burhanettin Veli’yi ziyaret ettim. Buraya gelirken Emirsultan’dan izin alarak geldim ve selamını getirdim Hacıbektaşı Veli’ye. Hepsi aynı kaynaktan beslenen Hoca Ahmet Yesevi’nin üzerinde duracağım. Bu
kardeşlik bu topraklarda hiçbir
zaman bölünmez.
Hiçbir gelenek diğerine bir şey empoze etmez. Her gelenek
kendi içinde güzeldir. Kimse kimseye bir şey empoze etmek zorunda değil. Alevi Bektaşi geleneğinin temel ilkelerine baktığımızda, her birimiz bu geleneğin parçasıyız.
Alevi Sünni ayrımı olabilir mi? Nasıl olur ki Hazreti Hasan ve Hüseyin’e hürmet etmekle birlikte İslama aykırı olarak düşünülebilsin. Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin rehberdir, 12 imam rehberdir ve Hazreti Peygamberin ruhunu taşırlar, emanetini taşırlar. Kim ki ehlibeyt’e hürmetsizlik eder bizden değildir".
Hacıbektaş Veli
Kültür Derneği Başkanı Mustafa Özcivan da, “Bizler bu ülkenin bir gerçeğiyiz, bizler mazlumuz. Bu güne kadar inkar ve asimilasyon politikaları ile yok edilmeye çalıştık. Hep var olduk ve olmaya devam edeceğiz. Tanrı ile insanı iç içe kabul ettik. İnsanları dinine, diline,y ırkına göre ayırmadık. Bizler gittiğimiz yere sevgiyi ve dostluğu taşıdık.Yıllardır Alevi Bektaşi inancındaki arkadaşlarımız yanlış anlaşıldı. Bu cehaleti fırsat bilen
karanlık güçler, Alevi insanına derin yaralar açtı. Yakın zamana kadar Sivas’ta, Maraş’ta bir çok Kerbelalar yaşattı.
Alevi toplumunun ve inancının sorunları, bu ülkenin meclisi ve hükümeti tarafından çözülmeli. Çözülmesini istemeyen ve Alevi sorunları üzerinden nemalananlara dur demek için Alevilerin sorunları bir an önce çözülmeli” diye konuştu.
ALPARSLAN ÖTÜKEN - MERT ÖZPAMUK - YUNUS ÇAĞLAR