Kariyeri her ne kadar seksenlerde başlamış olsa da, Galatasarayda geçirdiği dönemin ikinci yarısında bir
efsane halini alan, kredi sistemiyle çalışan bir kaleciydi. Bu
ilginç ağabeyimiz, tam kulüpten gönderilme aşamasına gelindiğinde, öyle maçlarda, öyle performanslar sergilerdi ki, o müthiş performansları kendisine 5 ila 10 maç arası bir kredi sağlardı. Aradaki yaklaşık 10 maçlık dilimi, gerek Milli maçlarda spikerlerimize, gerek lig maçlarında taraftarlarına
saç baş yoldurtarak geçiren bu sevimli ağabeyimiz, yeniden takımdan kopma raddesine geldiğinde, kredi sistemini devreye sokar, zihinlerde; "Bu gönderilir mi be, yiyor miyor ama, kurtarıyor da Allahsız" minvalinde düşünceler oluşturup, kendine bi 10 maçlık daha tolerans yaratırdı. Velhasılıkelam bu ağabeyimiz,
kendi yarattığı bu dahiyane sistematik ile tam 10 sene Galatasarayda forma giymeyi başarmış, "kısfmet" repliğiyle hafızalarımıza kazınmıştır.