Kürdistan Özgürlük Partisi’nin (PAK) resmi kuruluşu için PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik’in başkanlığındaki bir heyet İçişleri Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Başvurunun ardından
basın açıklaması yapan Özçelik, bütün dokümanları İçişleri Bakanlığı’na teslim ettiklerini belirterek,
“Partiler Kanunu’na göre evrakların teslimatıyla birlikte bize bir alındı belgesi verilmiş olması gerekirdi. Şuan da evrakları inceleyip ona göre alındı belgesini vereceklerini söylediler. Kürdistan Özgürlük Partisi bu başvurusuyla birlikte Türkiye’de resmi olarak çalışmak isteyen ve faaliyette bulunmak isteyen bir partidir. Kürdistan Özgürlük Partisi’nin temel öğesi özgürlüktür.
Biz 90 yıldır Türkiye’de sürdürülmekte olan inkar ve asimilasyon politikalarının tek millet, tek vatan, tek devlet ve tek bayrak anlayışının Türkiye’ye, Kürdistan’a, Türkiye ve Kürdistan halkına 90 yıl kaybettirdiğini düşünüyoruz. Gerçek anlamda eşitlik temelinde bir birliktelik için
biz yola koyuluyoruz. Kürdistan Özgürlük Partisi’nin şu anda çıkış noktası Türkiye’de Kürdistan ve Türkiye’nin eşitliği temelinde özgür bir birliktelik yolunda bir adımdır. Kürdistan Özgürlük Partisi, Güney Kürdistan’daki bu federal devlet tecrübesini göz önünde bulundurarak Türkiye’de de benzer bir sürecin başlatılabileceğine inanmaktadır ve çözümün buradan başlatılacağı düşüncesindedir.
Biz Türkiye’ye bu konuda açık çağrı yapıyoruz; gelin Kürdistan toplumunun bütün bileşenleriyle oturalım, beraber Kürdistan sorununun çözümü için bir yol haritası belirleyelim. 90 yıldır inkar edilen ve tekçi anlayışla yok sayılan bu sorunu tekrar 90 yıl daha devam ettirmeyelim diyoruz. Bizim amacımız sorunun barışçıl, siyasal, demokratik yol ve yöntemlerle çözümünü hedef alan bir çözüm sürecini başlatmaktır. Kürdistan Özgürlük Partisi bu anlamda halkımıza ve sorunların çözümünden yana olan herkese kutlu olsun. Şu anda Partiler Kanunu’na göre bizim parti kurucuları ile ilgili dokümanları teslim etmemizle birlikte alındı belgesinin verilmiş olması gerekirdi. Şu anda inceleme yapacağız, eksiğiniz var mı yok mu ona bakacağız diyorlar. Alındı belgesini alana kadar buradan gitmemeyi düşünüyoruz” dedi.
Bir gazetecinin, “Kürdistan olarak ifade ettiğiniz bölgenin sınırlarını nasıl çiziyorsunuz?” sorusu üzerine Özçelik, “Tarihi Kürdistan coğrafyası bilinen bir coğrafyadır.
Biz o tarihi Kürdistan coğrafyasını esas alıyoruz.
Biz gerçekten de eşitlikten, özgürlükten yanayız. Türkiye’de şu anda devlet 90 yıldır tek millet, tek vatan, tek devlet, tek bayrak diyor. Kürtleri ve Kürdistan’ı reddeden bir pratik söz konusudur. Eğer bu siyasette ısrarcı olunursa elbette ki Kürdistan halkının da
kendi iradesiyle konfederal ya da ayrı bir devlet hakkı doğacaktır. Ama
biz Türkiye ve Kürdistan halklarının ortak, eşit bir birlikteliğinin olabileceğini düşünüyoruz” cevabını verdi.
“Çözüm sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine ise Özçelik şu cevabı verdi:
“2 yıldır sürmekte olan çözüm sürecinin bütün halklarımıza en önemli kazanımı herhangi bir insanın ölmemiş olması ve kan dökülmemiş olmasıdır. Bu anlamda çözüm süreci boyunca kan dökülmemiş olması bizim için çok önemli bir kazanımdır. Ama henüz çözüm sürecinin ne olduğu bu güne kadar tanımlanmamıştır.”
İLKER TURAK