Ak Parti'yi Sevmemek İçin Bazı Kesimlere Makul Gelecek 15 Sebep
Meyve veren `ağaç` taşlanır bu ülkede. Ak Parti de böyle bir `ağaç.` Sevmeyen halk değil, halkı tanımayan, insanların mutluluğunu çekemeyen bazı kesimler. Onların kim olduklarını siz de `biz` de çok iyi biliyoruz.
1. Bugüne kadarki hiçbir hükümetin kazanamadığı kadar halkın sevgisini kazanmış olması
Ülkenin neredeyse yarısının desteklediği bir parti elbette etnik siyaset yapan veya elitist söylemlerde bulunup halkı unutan kesimler tarafından sevilmez.
2. Yerli otomobil yerli helikopter ve yerli gemi gibi ülkeye çağ atlatacak projelerin yapılması
Türk halkının bunları hak etmediğini düşünürler. Layık görmezler. Yaptığınızda ise hemen çamur atmaya başlarlar.
3. 81 ilde var olması
Sadece doğuda ya da ülkenin kıyı kesminide değil, tüm ülkede Ak Parti var. Bu da belli bölgelerde siyaset yapabilen kitlenin hoşuna gitmiyor tabii.
4. Sağlık sisteminde yapılan yenilikler ve çiftçinin yüzünün gülmesi
Kendi zamanlarında halk geceden hastane kuyruklarına giriyordu. SSK desen ne yaptığı belirsiz bir kurumdu. Çiftçi ise kan ağlıyordu. Artık halk istediği hastaneye gidiyor, çiftçinin yüzü gülüyor. Tabii ki sevilmez Ak Parti. Çünkü, tüm başarısızlıkları ortaya çıktı.
5. IMF'ye borcun sıfırlanması ve ekonomik gelişmeler
Türkiye artık borçsuz bir ülke olmasına rağmen bundan hoşnut olmayanlar var. Çünkü, ellerindeki argümanlardan biri kayboldu. Bunlar halk sürekli fakir olsun ki biz de yolumuza bakalım diye düşünürler. Halkın refaha ermesi niyeyse bunlara batar.
6. Eğitime verilen önem ve üniversite sayısının artması
Halk cahil kalsın ki kullanılması daha kolay olur düşüncesinde olan insanları eğitim tabii ki rahatsız eder. Çünkü, eğitim seviyesi artıp insanlar düşünmeye başladıkça hepsinin aslında bugüne kadar kendileri için hiçbir şey yapmadıklarını anlayacaklar.
7. Türkiye'nin dünyada sözü geçen, lider bir ülke haline gelmesi
Her zaman küçük ve kendi halinde ülke olup büyük ülkelerin sözlerini dinlememize alışmışlar. Zaten bunu bizzat kendileri isteyerek yapmışlar. Bir hükümet kalkıp Türkiye'yi dünyada sözü geçen bir ülke haline getirince elbet sinirleniyorlar. Söz dinlemeye alıştıkları için afallıyorlar.
8. Terörü bitirmek, anaların gözyaşlarını silmek adına amansız bir mücadeleye girişmesi
Kandan ve terörden beslenen, oylarını bu şekilde devşirenler terörün sürmesi için ellerinden geleni yaparlar. Hatta, dolaylı ya da doğrudan destek bile olurlar.
9. Her zaman ezilenlerin yanında olup onları sahiplenmesi
Ezilenlerin yanında olursan kimse seni sevmez. Güçlünün yanında olacaksın ki sen de başkalarını ezebilesin. Ak Parti haricindekiler de bunu yapmak istiyorlar. Dünyada ağlayan, acı çeken Müslümanlar umurlarında bile değil.
10. İnsanları siz biz diye ayırmaması. 78 milyonu aynı anda kucaklaması
Doğusundan batısına herkesi aynı bayrak altında toplayabilmesi kimsenin hoşuna gitmiyor. Çünkü, onlar belli kesimleri kucaklayıp aldıkları sabit oy oranı düşmesin diye ülkeye fayda vermemeyi şiar edinmişler.
11. Halkın rahatlığını ve refahını düşünerek hamleler yapması
Yollar, tüneller, kıtaları birbirine bağlayan hatlar... Bazı kesimler bu ülke insanını bunlara layık görmüyor. Çamurlu yollarda yürüyelim, karşı yakaya geçmek için çile çekelim istiyorlar. Kendileri zengin tabii, onlara bir şey olmaz. Kim umursar halkı?
12. Her zaman hakkı ve hukuku gözetmesi
Yıllardır alışmışlar kayrılmaya ve iltimasa. Birileri çıkıp dalgalarına taş atınca sinirleniyorlar tabii. ak Parti çok rererö deyip duruyorlar.
13. Her ile havaalanı yapılması ve halkın uçağa binebilmesi
13 yıl öncesine kadar uçağa binmek lükstü. Şimdi ise neredeyse otobüsle aynı fiyat. Tabii, millet 24 saat yollarda sürünsün isteyenler bunu pek hoş bulmazlar.
14. Çevreyi ve doğayı koruması
Ellerindeki argümanlardan biri "Ağaçları katlediyorlar" olanların da hevesi kursaklarında kaldı. Türkiye en çok ağaç diken ülkeler arasında dünyada üçüncü olunca tüm şevkleri kırıldı.
15. Halkın mutlu olması
Bundan bile rahatsız oluyorlar. zaten istemedikleri şey bu. Halk mutlu olunca bazı kesimlere ne ihtiyaçları ne de güvenleri kalıyor. Onlar da bunu bozmak, huzursuzluk zemini yaratmak işçin ellerinden geleni yapıyor.