Binali
Yıldırım Ak Parti grup toplantısında açıklama yaptı. OHAL'in millete karşı değil kendilerine karşı yapıldığını vurgulayan
Yıldırım milletin 15 Temmuz gecesi yapması gerektiğini yaptığını söyledi.
"OHAL millete değildir. OHAL bize, kendimize ilan edilmiştir. Hükümete, devlete ilan edilmiştir. Bu darbe girişimini yapanlar, onların destekçilerinden hesap sorulması için
biz kendimize OHAL ilan ettik. Millet serbest. Onlar yapması gerekeni 15 Temmuz gecesi yaptılar."
"15 Temmuz'un tahribatını onarmak için olağanüstü bir gayret içindeyiz. Daha ilk saatten itibaren yurdun her köşesinde savcılarımız ahrekete geçmiş hukuk işlemeye başlamıştır. Polisimiz mücadele verirken yurdun dört bir yanında asayişin teminini gerçekleştirmiştir.
Ekonomi yönetiminde asla bir sorun olmamıştır. Kahraman Türk milliet
ekonomi konusunda da üzerine düşen görevi yapmıştır. Bürokrasi hiçbir şey olmamış gibi tam bir verimlilikle çalışmasını sürdürmüştür. Şehit ve gazi yakınlarının ihtiyacının karşılanması gayreti içinde olduk. Bu konudaki hassasiyetimiz devam edecek. Siyasi parti genel başkanlarıyla istişare halinde olduk. Dün de Sayın
Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli'yi ziyaret ettim. Kendilerine OHAL süreciyle ilgili kapsamlı bilgi aktardım.
Sayın Cumhurbaşkanımız Pazar günü İstanbul'da büyük bir miting gerçekleştirecek. Bu mitinge AK Parti olarak bütün teşkilatlarımızla katılım sağlayacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı doğrultusunda hepimiz Yenikapı'da olacağız. Tarihin en büyük mitinginin gerçekleştireceğiz. Cumhurbaşkanımızın parti liderlerine yaptığı çağrıyı ben tekrar etmek istiyorum. Gün birlik günüdür. Dolayısıyla
CHP MHP liderlerini ve partilileri bu büyük buluşmaya davet ediyorum. Onların bu büyük mitinge gelerek dostluk,
kardeşlik ve dayanışmayı en iyi şekilde göstermelerini önemli olduğunu ifade ediyorum. Düşüncelerini milletimizle paylaşmalarının önemli olduğunu düşünüyorum.
En büyük tahribat ordumuz içinde ve TSK içinde yaptı. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin anlamlı dizelerini aktarmak isterim "Mevlam görelim neyler neylerse güzel eyler" Kuranı Kerim'de de denildiği gibi sizin şer gibi gördüklerinizde hayır vardır. Sizin hayır gibi gördüklerinizde şer vardır. 15 Temmuz gecesi kabus gibi çökmek istediler. Rabbim nasıl kara kışın ardından
yaz getiriyorsa 15 Temmuz şer girişimini de hamdolsun hayra tertip etti. Darbe girişiminden sonra FETÖ denilen örgüte amansız bir mücadele başlattık.
Bu hain örgütün maskeri öyle bir düştü ki şu anda bütün Türkiye bu hainlerin gerçek yüzünü gördü. 79 milyon amansız mücadele veriyor. Bu hain örgütü ve bölücü
terör örgütünü jiletle kazır gibi mübarek topraklardan kazıyacağız. Her tedbiri kararlılıkla aldık, almaya devam edeceğiz. Türkyie kelimenin tam anlamıyla uçurumun kenarından gördü. Başarılı olsaydı bugün ne anaysa olacaktı ne de hukuk işleyecekti. Gazi
Meclis kapatılacak ve siyasi irade yok edilecekti. Özgür basından, ifade özgürlüğünden hiçbir eser kalmayacaktı. Devletimiz de milletimiz de uçurumun kenarından döndü. Bunu sağlayan da Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşudur.
OHAL millete değildir. OHAL bize, kendimize ilan edilmiştir. Hükümete, devlete ilan edilmiştir. Bu darbe girişimini yapanlar, onların destekçilerinden hesap sorulması için
biz kendimize OHAL ilan ettik. Millet serbest. Onlar yapması gerekeni 15 Temmuz gecesi yaptılar.
En küçük bir hak ihlaline müsamaha göstermeyeceğiz. Kararlı bir şekilde devlet içine nüfuz etmiş mikropları tek tek temizliyoruz. KHK ile bu virus temizliğini başlattık. Bu bağlamda FETÖ ile irtibatı bulunan 35
sağlık kurululu, 1045
eğitim kuruluşunu, 15 üniversiteyi, 29 sendikayı diğer bir deyişle ajan yuvalarını kapattık. Kamuda benzeri bir temizliği başlattık. Yargıda yine bu haşhaşileri tek tek tespit ettik. Ayrıca darbe girişiminin soruşturulması içinde yargının ve kolluğun çalışmalarını kolaylaştıracak düzenlemeleri gerçekleştirdik.
TSK içinde de kapsamlı bir
temizlik hareketi başlattık. Yine
terör örgütünün yayınlarına son verdik. Şehitlerimizin yakınlarına, gazilerimize de haklar getirdik. Emeklilik ikramiyesini hak kazananlara bu ikramiyelerin artırarak ödenmesine karar verdik. Yakınlarının devlette işe alınmasını kararlaştırdık.
En büyük düzenlemeyi TSK içinde yaptık. Bu düzenlemeler TSK'yı zayıflatmayacak tam aksine daha güçlü her türlü tehdide hazırlıklı hale getirecektir. Tehdit türleri değişiyor. Silahlı kuvvetlerin bütün enerjisini asli işlerine harcaması geleceğimiz için olmazsa olmazdır.
TSK
insanlık tarihinin en köklü ordularından biridir. TSK'nın mazisi zaferlerle dolu bir ordudur. 1071'de
destan yazan
ordu TSK'dır. Haçlıları Anadolu'da durduran
ordu da bu ordudur. İstanbul'u fetheden
ordu da tam bu ordudur. Mohaç'ı, Kosava'yı, Çanakkale'yi, Kutül Amare'yi
destan gibi yazan
ordu bu ordudur. Kurtuluş Savaşı'nı yapan bağrından Mustafa Kemal'i çıkaran bu ordudur.
Bu
ordu milletin bağrından çıkmıştır. Bizim ordumu Balkan Savaşları'nda
kendi iç meselesi yüzünden büyük tahribat yaşadı. Büyük bir hezimet yaşadılar. Osmanlı Devleti'nin çöküşü, ordunun siyasete karıştığı bir dönem olmuştur. Gazi Mustafa Kemal, ordunun siyasete karışmasının ne kadar büyük bir yanlış olduğunu görmüştür. Bu
Meclis 1920'den beri birçok darbe gördü. Ama hiçbir darbede bomba görmedi.
Bu hainler onu da yaptılar, bu gazi Meclisi bombalarla yok etmeye çalıştılar. Ama
Meclis dimdik ayakta, onlar yok oldu gittiler. Atatürk'ün açtığı, askeri makamların üzerinde bir merci olarak gördüğü bu Meclis'i bombalayan hiç kimse bu ordunun askeri de değildir, bu vatanın evladı da değildir. Her darbe, her darbe teşebbüsü en başta Mustafa Kemal'in hatırasını yaralamıştır. Hiçbir darbeci Atatürkçü de, Kemalist de, silahlı kuvvetlerin bir mensubu, hatta bu ülkeye de ait değildir.
Biz bugün asker elbisesi içerisindeki o teröristleri tek tek temizliyoruz. Bu temizliği ordumuzla birlikte yapıyoruz.
Çıkardığımız KHK'larla, TSK'yı olması gerektiği asli yerine taşıyoruz. Her darbe sonrası ordumuzu daha zayıflattılar. Her darbe sonrasında orduyu vatan savunması noktasında zayıf düşürdüler. Jandarma ve Sahil Güvenliği yeniden yapılandırdık. Bundan böyle İçişleri Bakanlığı'na bağlanmıştır.
Yüksek Askeri Şura'nın toplanma usulünü ve yapısını değiştirdik. 80 sonrasında bünyeye giren Haşhaşilerle zehirlenen askeri okulları yeniden ele aldık. Harp Okullarının kapatıldığı doğru değildir, aynen devam edecek. Askeri liseleri kapattık, harp okullarına herkes harp okuluna girecek.
Sınavı kazanan her vatan evladı bu kurumda şerefli görevini alacak. Okullara girişte kısıtlamaları kaldırdık. Askerin elinde Genelkurmay'a bağlı fabrika, tersane var. Asker işini yapacak, bütün bunları Genelkurmay'dan aldık MSB'ye verdik.
Askeri yargı MSB bünyesinde faaliyet gösterecek. Yüksek Askeri İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay'ı da kaldıracağız. Yargıda birliği sağlamak için adımları atacağız, diğer partilerle süreci başlattık. Kuvvet komutanlıklarını MSB'ye bağladık. Akıncı Üssü'nü kapatıyoruz. Bu üs
Ankara için bir
yaşam alanı haline gelecek. Darbe gecesi Ankara'da, İstanbul'da tankların çıktığı o kışlaları da şehrin dışına taşıyoruz. Bu bağlamda Mamak'ta, Etimesgut'taki kışlalar Polatlı tarafına gidecek. İstanbul'da Maltepe ve Hasdal kışlaları Çorlu tarafına gidecek. Ne işi var tankın şehirde? Güvercinliği kapatıyoruz, helikopterler Isparta'ya gidecek. Tehdit şehirlerin merkezinde değil, tehdit sınırlardadır. Bütün birikimlerimizi sınır bölgesine taşıyacağız. Ülkemizi dış tehditlere karşı savunacağız.
Kara Havacılık Okulu'nu da kapatıyoruz. Bütün helikopterler Isparta'ya gidecek. Milletimiz daha güvende hissedecek.
15 Temmuz'da FETÖ başarılı olamadı ama kardeş örgütü PKK onun bıraktığı boşluğu dolduruyor. Ama onun da hesbını soracağız. Onlar da başarılı olamayacak."
