Ülkenin birliği ve bütünlüğü için mücadele edeceğini vurgulayan
Kılıçdaroğlu "Ben oturduğum koltuğun ne kadar önemli olduğunu biliyorum. O koltuğun sorumluluğunu da biliyorum. O koltukta oturan genel başkanlar hiçbir
zaman ülkesini ayırmadı. İnsanını ayırmadı. Bölücülüğe asla prim vermedi. Bütün genel başkanlar ülkenin birliği ve bütünlüğü için mücadele ettiler. Aynı şekilde ülkenin birliği ve bütünlüğü için mücadele edeceğim. Bu bizim kaderimiz olmanın ötesinde bu bizim bu millete
namus borcumuzdur" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında partisinin il başkanlarına seslenen
Kılıçdaroğlu "Mücadeleyi birlikte yapacağız. Asla ve asla mücadelemizden ödün vermeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun. Söyledim. Eğer işin ucunda hayatımızı kaybetmek varsa birilerinin çakalların kurşunuyla tehdit edileceksek asla yolumuzdan dönmeyeceğiz. Sonuna kadar gideceğiz" diye konuştu.
Katıldığı şehit cenazelerinde yaşanan olaylara değinen
CHP lideri
Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ramazan ayındayız. Mübarek bir aydayız. Hepimizin manevi duygularının yoğunlaştığı bir aydayız. Eğer cenaze namazına gidip namaz kılıyorsanız ve birileri orada size provokasyonlarla hakaret etmeye kalkıyorsa onların hiçbirisi Müslüman değildir. Hiçbirisi Müslümanlığı bilmiyor. Hiçbirisi
insan sevgisini bilmiyor. Ne zamandan beri camiler siyasette arena olmaya başladı? Ne zamandan beri camiler bir partinin arka bahçesi haline dönüştürülmeye başlandı?
Biz ibadet mekanlarına siyasetin girmesini istemeyiz.
Siyaset ayrı ibadet ayrı. Benim manevi dünyama, vatandaşımın manevi dünyasına bir siyasetçinin el uzatmasını istemeyiz. Onun manevi dünyasına el uzatanlar onun namusuna el uzatmış demektir"
