"Söz veriyorum o sandalyeleri eskitmeyeceğiz. Söz veriyorum ayakkabılarımızı eskiteceğiz. Şayet seçilirsem ilk işim Güneydoğu'da bir düğüne katılmak olacak ve o evde kalacağız. Tasada ve kıvançta beraber olacağımızı bütün vatandaşlarımıza, ülkemizin bütün fertlerine göstereceğiz. Ama bunu yaparken
terör mücadelesini de büyük bir kararlılıkla, orada mücadele eden kardeşlerimizi hukuki bir zemin içerisinde o mücadelenin yapılmasını sağlayacağız.
Allah'ın izniyle seçilelim arkasından iktidar olalım, 6 ay içinde o terörün ve
terör örgütünün belini beraber kıracağız. Bizim iktidarımızda bir Türkiye hayal ediyoruz. Şöyle bir Türkiye hayal ediyoruz, bayram sofrasında bir Türkiye. Bayram sofraları genellikle annenanne ve babaannelerin evinde olur. Kuzenler, gelinler, damatlar, torunlar, yeğenler bir arada olurlar. Kiminde hızma vardır kiminin kulağında küpe vardır. Kiminin saçı kırmızı boyalıdır kimisi namaz takkeli, kimisi sakallıdır, kimisi dövmelidir, kimisi Kastamonuludur, kimisi Trabzonlu ya da Diyarbakırlıdır. Bu akrabalık ilişkisi içinde o sofrayı genellikle de
kadınlar hazırlar. O sofranın en büyük özelliği bütün yemeklere nerede oturursanız oturun elinizi uzattığınızda eşit mesafede ulaşırsınız. İşte
biz Türkiye'yi and olsun ki o bayram sofrasına oturtacağız. Ama bu arada bazıları diyor ki 'Bana şuraya bir fiskos koyacaksın, ayrı bir tabak koyacaksın' ben o tabağı senin kafana atacağım. Olmaz, kırarım elini. Dolayısıyla o sofraya hep birlikte aynı duygularla oturacağız"