Arınç açıklamasına konferans taleplerini kendisinin yapmadığını, üniversite yönetimlerinin değil öğrencilerden geldiğini vurgulayarak başladı.
Her görüşten öğrenci gruplarının ortak mutabakatıyla davet edildiğini söyleyen Arınç, "provokatif olaylar çıkabilir" gerekçesiyle konferansının iptal edilmesini öğrencilere saygısızlık olarak gösterdi.
Bülent Arınç devamında hükümeti kastederek "Siyasi veya idari makamlardan gelen ya da gelebilecek olan bu tür susturma çabaları "Gerçekleri duymayı istememek ve duyulmasını engellemek" kaygısıyla açıklanabilir" dedi.
Arınç devamında şunları söyledi:
"Anlaşılan şu ki, Maharet üniversite açmak değil; üniversitelerde özgürlüğün ve
bilim üretmenin yolunu açmaktır. Maharet, yönetici
olmak değil; yönetebilmektir. Hoşa gitmeyen gerçekleri duymama ve duyurmama adına izlenen bu anti demokratik yol, baskı rejimlerinin yoludur ve
tarih kitapları bu yolun yolcularının hazin sonlarıyla doludur.
Bilinmelidir ki, "provokatif olaylar" üniversitelerde konferans verildiğinde değil; bilakis kürsüler, kalemler, meşru ve farklı sesler susturulduğunda çıkar. 40 yılı aşan siyasi hayatımda, inandığım doğruları özgürce söylediğim hiçbir dönemde "provokatif olaylar" çıkmadı. Fakat ne zamanki sesimiz kısılmaya, varlığımız yoklukla imtihan edilmeye başlandı, işte o
zaman attığımız her adım "olay" oldu"