Bursaspor Teknik Direktörü Şenol
Güneş Fenerbahçe maçı öncesi bir
televizyon kanalına özel açıklamalarda bulundu.
Güneş sezon başına oranla her geçen gün daha iyiye giden ve keyif veren bir
futbol oynadıklarını belirterek, “Oynadığımız futbola göre yedi puan az aldık ama takım bütünlüğü adına iyi yoldayız. Bursaspor zorlukları ve başarıyı görmüş bir kulüp şu ana kadar geldiğimiz nokta iyi ama yeterli değil. Yaş ortalaması düşük bir takımız. Bursaspor’un önümüzdeki 5-10 yılına hizmet edebilir. Saha sonuçlarından çok oyunumuzun ön planda olmasını istiyoruz. Hakkımızda yapılan övgülerin takımın ayarını bozmaması için çalışıyoruz. Takımların başarısız olması, kulüplerin kötü yönetilmesi sosyal faktörler, genç futbolcuların çıkmasına engel oluyor. Bursaspor altyapı yönünden gayet iyi durumda” dedi.
“FUTBOL KEYİF VERMEZSE KİMSE TRİBÜNLERE GELMEZ”
“Futbol keyif vermez ise kimse tribünlere gelmez” diyen Şenol
Güneş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gerekir ise insanların ayağına gidip, onların tribünlere dönmelerini sağlamamız lazım. Bence herkes futboldaki rahatsızlıkların farkında ama kimse çözüm için adım atmıyor. Kulüpleri başkanlar değil patronluk zihniyeti yönetiyor. Kulüpleri
kendi şirketleri gibi yönetseler bu tür yanlışları yapmazlar. Maalesef her yönden ortak değerlerimizi kaybettik. Öncelikle bunları çözmemiz gerekiyor. Türk futbolunda ekonomik anlamda büyüme var ama yayın gelirlerini kaldırın işte o
zaman Türk futbolu biter. Öncelikle bunları çözmemiz gerekiyor. Kulüpler çok
para kazanıyor ama bir o kadar da borçlanıyor. Taraftar dışında futbola
oyun gözüyle bakan kimse yok. Değerlerimizi kaybettiğimizi A Milli Takım’da yaşanan olaylar sayesinde daha net gördük. Eleştiri yapmak başka bir şey ama düşman gibi bakmak toplumda sağlıksız bir durum olduğunu gösteriyor. Bu sezon ilk beş içerisinde
olmak asıl hedefimiz. Şampiyonluk istiyorsak bu ağırlığı kaldıracak gücümüz olmalı. Ben giderim, yönetim gider ama taraftar gidemez onlar statta takımlarının yanında olmalı. Taraftarın tekrar stada dönmesi için gerekir ise ayaklarına gideriz. Nasıl Barcelona denince akla
futbol takımı geliyor ise
Bursa denince de akıllara Bursaspor’un gelmesi için çalışacağız. Olaylara olumsuz taraftar bakmaktan vazgeçtiğimiz gün başarı gelecektir.”
“OYUNCULARIMIN YÜKSEYİP İYİ YERLERE VARMASI İÇİN NE GEREKİRSE YAPARIM”
Yeşil-beyazlı
oyuncular için de değerlendirmede bulunan tecrübeli teknik adam, “Josue her geçen gün takıma adapte oluyor. Takımda kalmasını isterim. Volkan Şen elimden başarısız olarak ayrılan tek oyuncuydu. Şimdi tekrar yollarımız birleşti. O da başarılı olmayı çok istiyor. Ben sadece rehberim. Oyuncularımın yükselip iyi yerlere varması için ne gerekir ise yaparım. Sadece oynamak yetmiyor futbolcuların saha dışındaki baskılara dayanıklı olması gerekiyor.11 kişinin yan yana gelmesiyle bir takım oluşmaz. Taraftarın, futbolcuların, teknik adamların, medyanın birlik olması gerekiyor. Bazı demeçlerim ve yaptıklarım yanlış anlaşıldı ve bana karşı olumsuz bir tavır sergilendi. Milli Takım’a seçilen kişi ülkeyi temsil eden kişidir. O forma altında sizi seveni de sevmeyeni de kucaklamak zorundasınız. Volkan Şen zamanında
Trabzonspor taraftarının tepkisi yüzünden sahayı terk etti. Yapmamalıydı güçlü olmalıydı” ifadelerini kullandı.
“VOLKAN DEMİREL SAHADA KALMALIYDI”
Türkiye - Kazakistan maçı öncesi Volkan Demirel’in sahayı terk etmesi konusunu da yorumlayan
Güneş “Milli Takım antrenörü ve futbolcusu ülke futbolu için en değerli unsurdur. Konu milli takım ise kulüpçülük tavrını sergileyemezsiniz. Volkan Demirel sahada kalmalıydı. Kişilere bağlı değil ilkelere bağlı yaşamalıyız ve bir sistem kurmalıyız. Teknik adamların, futbolcuların çok söz sahibi olması lazım. Çünkü sahada tepkilerle baş başa kalan onlar. Fiziksel ve zihinsel olarak hazır olmayan bir futbolcu sahaya çıkmamalı. Futbolcu sadece yetenek olarak değil karakter olarak da güçlü olmalı. Volkan Demirel küfür nedeniyle sahaya çıkmadı. Peki diğer maçlarda da aynı tepkiye maruz kalırsa ne yapacak? Yine sahayı mı terk edecek? Söylemlerimiz çok önemli.
Futbol camiası olarak bunlara dikkat etmeli ve duruşumuza dikkat etmemiz gerek. Futbolcular popüler insanlardır. Bu yüzden karakterleri de güçlü olmalı. Rüştü Reçber zamanında şiddete maruz kaldı ama sonra dünyanın en iyi kalecisi seçildi. Futbolcu güçlü olmalı. Kim olursa olsun Milli Takım’a gelmemenin cezası ne ise uygulanmalı. Bu şekilde Milli Takım'a gelmemeler gelecek nesilleri olumsuz etkiler. Hiç beklemediğimiz anlarda puan kaybedebilen hiç beklemediğimiz anlarda da maç kazanabilen bir takımız. Konu kazanmak ya da kaybetmek değil. Önce yatırımlarımızı yapacağız. Eksiklerimizi gidereceğiz. Ondan sonra başarı bekleyeceğiz. Milli Takım futbolcu gelişim yeri değildir. Genç olsun yaşlı olsun iyi olan futbolcu milli takım forması giymeli. Bizim sıkıntımız bilgi sahibi olmayan kişilerin
Türk futbolu hakkında fikir yürütmesi. Transfer yaparken büyük parçalar harcanıyor ama altyapı için paraya ihtiyaç olunca teknik adamlara ‘idare et’ deniyor.
Futbol zaten endüstriyel bir hal aldı. Milli takım kavramı geri plana düştü. Bari şu zamanda Türk çocuklarını yetiştirip Milli Takım’da oynatalım” sözlerini sarf etti.