Başbakan Ahmet Davutoğlu, Irak ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği
basın toplantısında, bu ziyaretin birçok açıdan önemli olduğuna işaret ederek, "Birincisi yeni hükümet kuruldu. Sayın Abadi başladı. Kendisiyle bir
telefon görüşmesi gerçekleştirmiştik. Sayın Caferi ülkemizi ziyaret etti ve Sayın Abadi'nin davetini bizzat kendisi ifade etti.
İkincisi, Irak'ta son dönemde ortaya çıkan güvenlik şartları sadece Irak'ı ilgilendirmiyor. IŞİD'in dolaştığı yeni tehdit Irak güvenlik hattında ciddi riskler oluşturuyor. Üçüncüsü ise Irak'ta 2009 yılında kurduğumuz Yüksek Düzeyli İşbirliği Stratejisi vardı. Irak'ta son 2-3 yıl içinde yaşanan iç istikrarsızlıklar dolayısıyla bu çalışmada bir aksama söz konusu olmuştu. Şimdi bu mekanizmaya ivme katma amacımız var. Sıra Irak tarafındaydı. Bu ziyaretimiz, yeni Irak hükümetini tebrik etmek hem de bölgedeki güvenlik şartlarını istişare etmek. Önümüzdeki
takvim çerçevesinde en kısa süre içinde Sayın Abadi Ankara'ya gelecek ve yüksek düzeyli işbirliği stratejisi toplantısı gerçekleştireceğiz. Irak'taki her toplum kesimiyle Türkiye'nin derin akrabalık ilişkileri mevcuttur. Irak'ta bir gerilim olduğunda da öncelikle Türkiye'ye yansımaktadır. Irak'ta
seçimler dolayısıyla yaşanan değişiklikler, bütün tarafların içine alındığı sürecin ortaya konması herkesten çok Türkiye'yi memnun etmiştir. Irak'taki bütün siyasi, dini, etnik gruplar Türkiye'nin dostudur. Hiçbirini diğerinden ayırmayız. Irak birçok özelliği itibarıyla kücük bir ortadoğu niteliği taşımaktadır. Irak'ın istikrarı tüm bölge için önemlidir. Ümit ederiz ki Irak en kısa zamanda
terör tehdidinden kurtulur, iç bütnüğülüğü sağlam bir teminat altına alır" ifadelerini kullandı.
Ekonomik
ilişkiler bağlamında da Irak'la Türkiye'nin yakın bir ilişkisi olduğunu anlatan Davutoğlu, "Irak, iç huzura kavuştuğunda doğal kalkınmayla kalkınma planlarını finanse edecek bir yapıya sahip. Bu çerçevede Türkiye'in Irak'a yapacağı çok büyük katkılar var. Ümit ederim bu ziyaretimiz inşallah yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır" diye konuştu.
Bağdat'taki görüşmelere müteakip Erbil'e geçeceğini belirten Davutoğlu, "Enerji, güvenlik konuları, her türlü teröre karşı yapılacak çalışmaları ele alacağız. Bütün Iraklı siyasi liderlerle görüşmeler gerçekleştireceğiz. Mesut Barzani ve Neçirvan Barzani'yle görüşmeler yapıp ülkemize döneceğim" dedi.
HDP-İMRALI GÖRÜŞMELERİ
Başbakan Davutoğlu, açıklaması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. HDP'nin İmralı'ya gidiş tarihiyle ilgili bir gelişme olup olmadığının sorulması üzerine Davutoğlu, "Bu tür gidiş-gelişler bir çerçeve içine oturtulduğu
zaman anlam taşıyor. Sadece ziyaretin oluyor olması çözüm süreci bağlamında nihai hedef değildir. Her gidiş gelişin mutlaka bir çerçeveye oturması lazım.
Biz bu çerçeveyi 1 Ekim'de çizmiştik. Avustralya ziyaretim öncesinde, bu güven ortamının tekrar sağlanabilmesi için atılacak adımları konuşmuştuk. Bu dönemde HDP'den gelen açıklamalar, Başbakan yardımcımızla yapılan görüşmeler Avusturalya ziyareti belli bir plan çerçevesinde oluşturulan hususlardı. Olumlu bir yeni ortam oluşmuştur ancak bu yeni ortamın ileri aşamaya gitmesi için dün arkadaşlarımızla değerlendirmeler yaptık, tekrar yapacağız. Önemli olan burada, bundan sonraki atılacak adımlar ve sözün işleyişi bağlamında bir ortak zemin oluşturmak, yoksa salt gidiş-geliş değil sadece. Sonrası ile ilgili silahların ve şiddetin tümüyle terkedilmesi perspektifini taşıyacak görüşmelerin yapılması. Çözüm süreci bütün taraflarla yürütüyoruz. Bu konuda aldığımız mesafe açıktır. Herkesin buna katkıda bulunabilmesi için yeni ortam, olumlu gelişmeler çerçevesinde önümüzdeki günlerde adımlar atılır. Kamu düzeni konusunda hassasiyet korunacak, bu konuda taviz vermeyiz" diye konuştu.
SURİYE'DEKİ GELİŞMELER VE
JOE BIDEN'İN TÜRKİYE'YE GELİŞİ
Suriye'de yaşanan gelişmeler ve
ABD Başkan Yardımcısı
Joe Biden'in Türkiye'ye yapacağı ziyarete ilişkin bir soru üzerine, Davutoğlu, "Geçtiğimiz günlerde Avustralya'da Sayın Obama ile bir görüşmemiz oldu. Önümüzdeki
takvim itibarıyla Türkiye ile ABD'nin atacağı ortak adımları da o görüşmede ele almıştık.
Biz açık ve net bir tutum ortaya koyduk. Türkiye, entegre bir strateji gördüğünde her türlü desteği verir. Nitekim, Kobani'de bizim de verdiğimiz desteklerle Özgür
Suriye Ordusu, peşmerge güçlerinin araya geçmesi gibi, belli bir statik durağanlık oldu.
Aynı dönemde bu sefer Halep'te neler yaşandığını hepimiz görüyoruz. Demek ki bir şehrin sorununu çözmek Suriye'nin sorununu çözmek anlamına gelmiyor. Bu tür palyatif çözümler yerine bütüncül bir stratejide anlaşmak lazım. Bu tür stratejide bizim için olmazsa olmaz unsurları var. Bunların başında mülteci akınının olmaması. Bütün ülkelerin duyarlı olması lazım. Mülteciler konusu maalesef kamuoyunda ikinci plana düşüyor. Siyasi bir perspektifle Suriye'de yeni bir, halkın bütün kesimlerini temsil eden
değişim sürecinin başlaması. IŞİD tehdidi hepimizin üzerinde mutabık kaldığı bir husus. Aynı şekilde Esad'ın varlığında artık Suriye'de siyasetin gerçekleşmeyeceği mutabık kaldığı bir husus. Sayın Obama ile yaptığımız görüşmelerde
Suriye siyasetinde Esad'ın yer olmayacağı konusunda Amerika tarafından açıklamalar var.
Joe Biden ile akşam yemeğinde birlikte olacağız, ertesi sabah Atlantik Konseyi'nin enerji konferansında ortak platformda konuşma yapacağız. Benim Irak'ta yapacağım görüşmeler de önem taşıyor. Irak'ta güvenlik konusunda atılacak adımlarla Suriye'de atılacak adımlarda bir bütünlük olması lazım. Bu nihai bir süreçtir, bir görüşmeden, bir ziyaretten bütün konuların çözülmesi beklenmez ama ortak bir perspektifte çalışmak en önemli husus" açıklamasında bulundu.
Ana Uçağı'yla Irak'a hareket eden Başbakan Davutoğlu'na
Kültür ve
Turizm Bakanı Ömer Çelik, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Gümrük ve
Ticaret Bakanı Nurettin Canikli de refakat etti.