AK Parti Genel Başkanı Başdanışmanı Hüseyin Çelik, AK Parti
Diyarbakır İl Başkanlığı'nı ziyaret ederek,
basın açıklaması yaptı. Diyarbakırın Türkiyenin en önemli merkezlerinden birisi olduğunu ifade eden Çelik, hükümet ve partisinin bölgeyle ilgili yaptığı çalışmaları anlattı. Diyarbakır'da 12 kişinin öldüğü 6-8 Ekim olaylarına değinen Çelik, şöyle dedi:"Kobani olayları bahane edilerek yaşanan vandalizmi tüm
Diyarbakır görüyor. Ben Vanlı'yım tüm Vanlı bunu gördü. Bazı kesimler 'Efendim
biz insanlara sokağa çıkın demokratik tepkinizi gösterin' dediklerini, 'Kırın, dökün' demediklerini söylüyor. Herkesin şunu bilmesi ve gözardı etmemesi gerekiyor. Baraj kapaklarını kontrolsüz açarsanız 'Su niye tahribat yapıyor?' diye şikayet etme hakkınız olmaz. Bu şikayeti yaparsanız
kendi ahmaklığınızı tescil ettirme anlamına gelir. Siz kitleleri sokağa dökeceksiniz, onları teşvik ve tahrik edeceksiniz ondan sonra da 'Onların yaptıklarından sorumlu değiliz' diyemezsiniz. Arabanızın balataları sağlam değil ise, fren yapınız. Gaza basmak felaket getirir. Topluma, kitlelere gaz vereceksiniz ondan sonra önlerine gelen bankaları, esnaf, sanayici, tüccarın dükkanını, işyerini tahrip edecekler, mahsum insanların kanına girecekler. Sonra 'Bunun sorumlusu değiliz' diyeceksiniz. Her sözünüzün başında barış, demokrasi,
kardeşlik diyeceksiniz. Bunlar lafla olmaz ki. Türkçemiz'de güzel bir atasözü var. Bal bal demekle ağız tatlanmaz, balı yiyip yedirmeden bal olmaz. Lafla bal olmaz. Lafla tatlılık olmaz. Sizin gibi düşünemeyen, inanmayan, siyasi
dünya ve atmosferinizi paylaşmayan Kürt'e hayata hakkı tanımayacaksınız ondan sonra da demokraside söz edeceksiniz. Demokrasi sadece kendimiz için bazı haklar istemek değildir. Demokrasi farklıklara tahammül etmektir. Farklıkların hayat hakkını, mal güvencesini,
inanç ve düşüncelerini garanti altına alabilmektir. Esas işin özü budur."Çelik, yol kesme, kimlik kontrolü yapma, 'Vergilendirme' adı altında esnaf, tüccardan haraç toplama, şantiye basıp
iş makinalarını yakma, adam kaçırma, şantaj yapılırken 'Çözüm süreci'nin nasıl süreceğini sordu. Çelik, "Elimizi uzatırken dedik ki, sıkılmış yumrukla el sıkışılmaz. Bu memlekete gözyaşının dinmesi, kan akmaması, analarının göz yaşının gerçekten dinmesi için elimizi uzatıyoruz. Fitne, ızdırabı ülkeden atmak için devletin istihbarat örgütlerinin PKK, İmralı veya gereken kesimlerle görüşebileceğini söyledi.AK Parti Genel Başkanı Başdanışmanı Hüseyin Çelik, Kobani'de IŞİD saldırılarından kaçanlara kuçaklarını, bu ülkenin Kürt ve Türkler'in olduğunu, 780 bin kilometre karede tüm partilerin
siyaset yapabilmesini savunduklarını, Türkiyede farklılıklara tahammül edilen bir zemin oluşturulması için birlikte hareket edilmesi gerektiğini söyledi.AK Parti'nin her türlü ırkçılığı, mezhepçiliği, bölgeciliği başından beri ayaklar altına aldığını söyleyen Çelik, "AK Partinin oluşturduğu demokratik ortamı, oluşturduğu hukuk zeminini kullanarak bazı insanlar AK Partililere hayat hakkı tanımıyorlar. Özellikle bu meseleyi herkes düşünsün ve şapkasını önüne alsın
biz ne yapıyoruz desin bence. Bu muhasebe yapılmazsa
biz doğru bir zeminde bu işleri götüremeyiz" diye konuştu. Çelik, şöyle devam etti:"İnsanımız sevmeye, kucaklaşmaya ve barış için çabalamaya,
sevgi ve hoşgörü ikliminin oluşması için devam edeceğiz. Önümüzde seçim var. Barış içinde yarış olsun dedik. İnsanları silahla tehdit etmeyin 90lı yıllarda derin devletin
silah zoruyla yaptığını şimdi PKK yapıyor. Eskiden gözaltında kaybolmalar, faili meçhul cinayetler vardı. 90lı yıllarda DEP, HADEP, DEHAP gibi aynı kökten gelen partiler vardı. Bu partilerin mensupları, yöneticileri o partinin mensubu olduğunu söyleyemezdi."Hüseyin Çelik, halkın tercihine hiç kimsenin söyleyecek sözücnün bulunmadığını tüm olumsuz hareketlere, yanlışlara, HDPnin sorumsuz olarak nitelendirdiği yaklaşımlarına, 6-7 Ekimde sokaklarda sergilenen barbarlığa rağmen
biz çözüm sürecinin devam etmesi için ellerinden geleni yapmaya çalışacaklarını ekledi.Çelik,
HDP milletvekillerinin İmralı başvurusu sorusu üzerine
HDP ve milletvekillerinin parlamenter sorumluluğu ile hareket etmelerini isterken, aynı parlamento çatısı içerisinde yasama ve denetim faaliyeti yaptıklarını 'Çözüm süreci', 'Kürt sorunu' konusu'nda muhatap olmaya devam edeceklerini söyledi. Hüseyin Çelik, "Sokakları şiddete teşvik eden bir yapı, tavır söz konusu olursa bu hükümet tarafından bugün olduğu gibi yeniden değerlendirmeye tabii tutulacaktır. Onlar müracaat ederler ilgili arkadaşlarımız gerekli değerlendirmeyi yapar sonucu hep birlikte görürüz" dedi.
Serdar SUNAR/ DİYARBAKIR, (DHA)