30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinin en yakın tahminlerini gerçekleştiren Optimar Araştırma'nın Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Daşdemir, son günlerde yaşanan gelişmelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Daşdemir, “Türkiye’de Sosyal Demokratlık, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından temsil ediliyor.
HDP etnik milliyetçilik yapıyor ve bunun da oy olarak bir karşılığı var.
Sosyalist ve Komünist partilerimiz de var onların aldıkları oylar da hepimizce malum. Peki geriye siyasal kimlik olarak temsil edilmeyen ne kalıyor? Siyasal araştırmalar yapan, siyaseti ve kamuoyunu gözlemleyen birisi olarak yeni bir partiye şu aşamada ihtiyaç olmadığını söyleyebilirim. Hele hele merkezde ve sağ siyasette hiç ihtiyaç yok. Sol siyasette kafaların karışık olduğunu söyleyebilirim. Sol siyasetin en önemli temsilcisi olan
CHP Sosyal Demokrat mı, Liberal Sol mu yoksa merkez siyaseti yapacak bir parti mi olacağına acilen karar vermeli.
Ulusalcı kesim CHP’de dışlandı ancak halk nezdinde ‘Ulusalcı’ söylemin hatırı sayılır bir karşılığı olduğunu söyleyebiliriz. Anamuhalefet Partisi CHP’den istifa eden
Emine Ülker Tarhan ve ihracı konuşulan Süheyl Batum ne yapacaklar bilemem ama Muharrem İnce’nin CHP’nin son kurultayında gördüğü ‘teveccüh’ ve yaptığı konuşma, CHP’de Muharrem İnce’nin önümüzdeki dönemde yol ayrımına geleceği ya da partide Genel Başkanlık için potansiyeli olduğunu düşünmemize yol açıyor.
Emine Ülker Tarhan’ın da kamuoyunda belli bir karşılığı var ama tek başına hareket ettikleri
zaman Sol siyasette temsil edilemeyen kesimlerin oyları bölünmüş olur ki bu da
siyaset dışı kalmalarına yol açar” dedi.
Gülen Cemaati’nin parti kurmasına da değinen Daşdemir, “Türk siyasetinin büyük dehası gibi davranan İdris Bal, ‘Demokratik Gelişme Partisi kuruluş dilekçesini vererek, partisini kurmuş. Tabii
iş parti kurmakla bitmiyor. Önemli olan millet nezdinde karşılık bulmak ve iktidar olabilecek ya da ayakta kalabilecek bir teveccüh kazanmak. Gülen cemaatinin halkta tam olarak ne kadar karşılığı olduğu da böylece ortaya çıkacaktır” dedi.
