90'larda Yayınlanmış 40 Çizgi Film

Ama öğrensinler. Çocukluğumuzun çizgi filmleri. Sabahın köründe kalkardık bunları izlemek için. Tabii ki, hepsi bunlar değil. Daha bir sürü çizgi film vardı o zamanlar. Ama, onlar da başka bir listede yer bulacaklardır elbet. 

He Man'in iki kız kardeşi. Aynen onun gibi kılıcını kaldırınca şekli şemali değişirdi. Arkadaşlarıyla beraber yaşadığı evreni kurtarmaya çalışırdı. Arada sırada He Man ile birbirlerinin maceralarına konuk olurlardı.

Doktor Zitbag adında bir adamın hayvan dükkanıyla ilgili bir çizgi filmdi. Karakterler hep canavardı. İskeletten bir köpeği ve zombi bir tavşanı vardı.

Dennis adında yaramaz bir çocukla ilgiliydi. Konuyu komşuyu sürekli rahatsız ederdi. Anası babası İllallah demişti artık. Tam dayaklık bir çocuktu. Ana baba serbest bırakınca böyle oluyor tabii. Dennis'in yaptıklarının çeyreğini yapsak şamarı yerdik biz pederden.

Charles M. Schulz'un çizimlerinden yapılan çizgi film. Sahibi Charlie Brown adında bir çocuktu. Eziğin tekiydi. Tek seveni neredeyse Snoopy'ydi.

En süper çizgi filmlerden biriydi. Dört bilimadamının hayaletlerle olan mücadelelerini anlatırdı. Her bölümde ayrı bir macera ayrı bir hayalet. Filmleri de çekilmişti.

Gelecekte geçen bir çizgi filmdi. George Jetgil ve ailesini konu alırdı. Robottan bir hizmetçileri vardı. 

Fred Çakmaktaş, Barney Moloztaş ve ailelerinin taş devrinde geçen hayatları anlatılırdı. Komik bir çizgi filmdi. Her yer dinozor kaynardı. eşyaların yerinde tarih öncesi hayvanlar olurdu. Mamut hortumuyla bulaşık yıkarlardı.

Martin Mcfly ve komşusu olan profesörün hikayeleri anlatırdı. Geleceğe gidip gelen bir araba vardı. İçine biner istedikleri tarihe giderlerdi.

Süper kahramanların hası. Peter Parker. En çok beklenen çizgi filmlerden biriydi. Sonradan çıkan türevlerinin hiçbiri aslının yerini tutamadı hiçbir zaman. 

Beverly Hills'te takılan zengin çocuklarının hayatlarını anlatırlardı. Sözde öğrenciydiler ama paso partilerde, plajlarda vakit geçirirlerdi. Babaları zengindi hepsinin. Köşklerde yaşarlardı.

Vicky adındaki bir çocuğun viking reisi babasıyla birlikte serüvenlere atılmasını anlatırdı. Başlangıç jeneriğinde "Gemilerde talim var, vikingli bir yarim var" ve "Kapıldı gidiyorum bahtımın rüzgarına." şarkıları söylenirdi.

He Man gölgelerin gücü adına kılıcını havaya kaldırdığında işin şekli değişirdi. Eternya'yı arkadaşlarıyla birlikte kötü kalpli İskeletor'dan korurlardı.

Alpler'de dedesiyle yaşayan Haidi'nin Peter ile olan arkadaşlıkları ve şehirde yaşadığında tanıştığı Clara'nın hayatını nasıl değiştirdiğini anlatırdı çizgi film. Clara sakattı. Son bölümde yürüyordu.

Scooby doo, Shaggy ve diğer gençlerin her bölümde hayaletli muhitlerin sırlarını çözmelerini anlatırdı. Bölüm boyu hayaletten kaçar, bölümün sonunda da maskesini çıkartırlardı.

Pembe dizi gibi çizgi filmdi. Yetimhanede büyüyen Candy'nin çektiği zorlukları izlerdik. Aşklarını da tabii. Önce Antony diye bir çocukla çıkıyordu. Sonra o çocuk öldü, Terry diye bir elemanla ilişki yaşamaya başladı. Serinin sonunda da yanlış hatırlamıyorsam hemşire olmuştu.

Süper güçleri olmayan süper kahraman. "Ben geceleri uçan terörüm." diye başladığında ortam dumanla dolar ve Kara Kanat çıkagelirdi. Yardımcısı Launchpad ve kızı Gasolin ile maceradan maceraya atılırdı.

Kendisini sevimli sana ve dost edinmeye çalışan bir hayaletin başına gelenler anlatılırdı. Millet bundan korkup kaçınca üzülürdü utanmadan. ulan, ne bekliyorsun. Hayaletsin. Millet tabii Besmele'yi çekip kaçacak.

Dünyanın en tanınmış hırsızı Carmen Sandiego ve peşindeki İvy ve Zack kardeşlerin hikayeleri işlenirdi. Carmen her bölüm sonunda kaçardı son anda. Eğitici de bir çizgi filmdi.

Beş aslan birleşir bir robot olurdu. Siyah olan "Ben de başını oluşturacam." diye bağırırdı. Her bölümde düşman robotları kılıçla ortadan ikiye keserlerdi.

Biri Çinli biri Fransız iki çocuk vardı. İkisin de babaları kayıptı. Birlikte dünyanın dört bir yanında babalarını arar dururlardı.

Orijinal adı Slam Dunk olan anime. En süperi buydu. Kızıl saçlı Hanamichi Sakuragi'nin hoşlandığı kızı etkilemek için basketbola başlamasını anlatırdı. Baskete ciddi bir yeteneği vardı. Ancak, kız Kaede'yi severdi. Hanamichi de takım arkadaşına bu yüzden kıldı.

Gezegenleri temsil eden savaşçı kızların anlatıldığı animeydi. Baş karakterin adı Usagi'ydi. Her sezon karanlık güçlerle savaşıp dünyayı kurtarmaya çalışırlardı.

Robotlu mobotlu başka bir çizgi filmdi. Orijinal adı Saber Rider and the Star Sherrifs. Gelecekte geçerdi. Jenerik müziği çok gaz bir şarkıydı.

Zengin pi....Pardon. Zengin çocuğu Richie'nin maceraları anlatılırdı. Babasında para ganiydi. Hizmetçileri robottu. Köpeğin üstünde bile dolar işareti vardı. Bahçesinde çalının yaprakları bile paraydı. Cimriydi ama biraz. Hiç bir fukaraya yardım ettiğini, bir aç doyurduğunu görmedik o kadar izledik de.

Gölgesinden hızlı silah çeken kovboy. Vahşi Batı'nın en hızlı silahşörüydü. Neredeyse her bölüm hapishaneden kaçan Dalton Kardeşlerle uğraşırdı. Daltonlar olmasa adamın yaşama amacı yoktu resmen.

Boksör olan babası ringde öldürülünce genki de boksör olup intikamını alacağına yemin etmişti. Sonunda çıkmayı da başardı babasını öldüren adamla ringe. Öldürdü mü öldürmedi mi söylemeyelim. Spoiler olmasın.

Yarı robot yarı insan bir dedektifin maceraları anlatılırdı. Her yerinden bir zımbırtı çıkardı. Elleri kolları uzardı. Kafasından helikopter pervanesi çıkardı.

Tarzan gibi bir elemandı bu da. Ormanlarda gezer dururdu. Kemikten yapılma bir bıçağı vardı. Onu çevirir, hangi yöne doğru durursa oraya giderdi. Rahat takılırdı. Bohem bir hayatı vardı.

en sevilen futbol konulu animeydi. Nankatsu'da forma giyen Tsubasa ile en büyük rakibi Hyuga'nın çekişmeleri çok heyecanlı olurdu. Ana karakter Tsubasa olsa da Hyuga'nın seveni daha çoktu.

Mantardan evlerde yaşayan mavi yaratıkların iyi bir çocuk olursak görülebileceği söylenirdi. Baş düşmanları Gargamel ve kedisi Azman'dı. Devamlı yakalanıyorlar ama kaçmayı başarıyorlardı. Gargamel bunları yemek istiyordu deli gibi. Demek, daha önce yemiş ki saplantı yapmış bu kadar. Tatlarını sevmiş.

İşi gücü piknikti. Bizim yazları piyasaya çıkan mangalcı dayılar gibi. Balı da çok severdi. Milletin bağına bahçesine girip balını, pastasını çalardı. Bir bölümünde kara basma iz olur türküsünü söylemişti.

Yaramaz hayvanın tekiydi. Milletin başına tebelleş olur kaçarken de kafalarını gagalardı. Tuhaf bir gülüşü vardı.

Yogiler, Scoobyler ve Gerçek Kötüler takımlarının mücadelelerini anlatırdı. Gerçek kötüler hep hile yaparlardı. Devamlı 10 puan alıp söylenirlerdi.

Arı Maya adındaki bal arısı ve arkadaşı Willie'nin maceraları anlatılırdı. kokulu arı Maya silgileri çizgi filmin kendisinden daha meşhurdu o zamanlar.

Jerry paso kaçar, Tom da paso kovalardı. Her bölüm aynıydı. Ne kadar sevsek de bir süre sonra artık yakala da ye derdik. Jerry kıldı biraz. Tom kendi halinde takılırken bile illa kaşınırdı.

Kedi şeklindeki insanların 8İnsan şeklinde kediler de olabilir) başka bir evrende yaşadıkları maceralar anlatılırdı. Ana karakterin adı Leo idi. nerede olursa olsun kılıcını çağırdığında kılıç uçar gelirdi.

Zamanın en meşhur çizgi filmlerindendi. Tenten adındaki Fransız gazeteci köpeğiyle beraber dünyaı gezer, gizemleri çözerdi.

Ispanak tüketimini arttırmak için yaratılmış sonra yürümüş gitmiş çizgi film. Temel Reis ve Kabasakal adlı yiğitler safinaz adındaki bir yaratık için birbirlerini yerdi. Temel Reis her sıkıştığında ıspanak yer Kabasakal'ı yerden yere vururdu.

Radyasyona maruz kaplumbağalar ve yine radyasyona maruz kalıp fareye dönüşmüş Splinter Usta. Onlara tam bir baba gibi davranır, ninja olarak eğitirdi. Baş düşmanları Şireydır'dı. Nasıl yazıldığını bilmiyorum. Şireydır işte.

Pazartesi günlerinden nefret eden kedi. Yiyip içip yayılmaktan başka hiçbir yaptığı yoktu. Arada sırada Oddie'ye sarardı canı sıkılınca. Lazanyayı çok severdi. Sinema filmleri de yapıldı. Garfield'i Okan Bayülgen seslendirdi.