Dahice Tasarlanmış 14 Öğrenci Evi İcadı

Öğrencilerin de evleriyle ilgili çeşitli ihtiyaçları oluyor. E imkan da kısıtlı olunca yaşanan zor anların etkisiyle beyin Einstein seviyesinde çalışmaya başlıyor. İşte Edison, Tesla, Watt görse kıskançlıklarından çatır çatır çatlayacakları icatlardan bazıları:

Öğrenci evinde çatal farklı kullanım alanları bulabiliyor. Genelde televizyonun iyi göstermesi için kullanılan çatal burada karşımıza dahilik ve deliliğin arasındaki ince çizgiyi silip atan bir materyal olarak karşımıza çıkmış.

Öğrenci evinde mutfak eşyası diye bir şey yoktur. Eşyanın sabit yeri yoktur çünkü. Öğrenci milleti eşyanın mantığını en iyi kavrayanlardır. Ne çay kaşığını ne de televizyon kumandasını icat eden adamın aklına gelmemiştir böyle bir şey.

Kettleınız musluğun altındaki boşluğa sığmıyor mu? sırf bu yüzden çay mı içemiyorsunuz? Pet şişe yanınızda. Nabucco projesiyle yarışır nitelikte bir icat.

Öğrenci evinde eşya denen şeyin belirli bir yeri olmadığı gibi belirli bir kullanım alanı da yok. Tost makinesinde tost yapılır, ocakta yemek pişirilir tarzı tabular yıkılmış bu icatta. Malzemeleri olsa İskender bile yapar tost makinesinde bu azim ve inanç.

Bir tasarım harikası. Resmen sanat eseri. Elinizde demlik var, ancak altı yok. Ne gerek var ki? Demliğin altı kettlea sığıyorsa kafi. Cillop gibi bir çaydanlık seti elinizde. Gidip de para vermeye gerek yok. Kafayı kullanmak lazım. Aile evlerine de örnek olmalı.

Genel kanı içkinin dengeyi bozduğudur. Ama, burada durum çok çok farklı. Dengenin bizzat kendisi olmuş. Televizyon sehpası, çekyata ayak... Bunlar sadece gözün gördüğü. Kim bilir neler için kullanılıyordur o fıçılar?

Bilinçli, çevre dostu öğrenciler tarafından bulunmuş bir icat. Geri dönüşüme öğrenciden daha çok kim değer verebilir ki zaten? Kaynaklarımız tükeniyor. Eldekileri iyi değerlendirmek lazım. Misal, bunu icat eden adamın bilim kurumları elinden tutmalı. Küresel ısınmanın da, ozon deliğinin de çözümü bu adamda büyük ihtimalle.

Zorlasan çorba değil lahmacun bile yaparsın o ütüyle. Öğrenci evinde ütü kıyafet ütülemek için kullanılmaz asla. Kim ütülü giyiniyor ki? Ütü her zaman yedek kulübesindedir. Tüp bittiği an formasını giyip sahaya çıkar. Öğrencinin kurtarıcısıdır. İcat edeni çok dualar almıştır.

Havalar ısındığında bir işe yaramayan elektrik sobasını emekliye ayıracak, yazlık izne çıkaracak halimiz yok. Evdeki diğer tüm eşyalar gibi ek işler, vazifeler de verilmeli. Isı kaynağısın sonuçta. Isı ne demek? Yemek demek, çay demek. 

Bu seferki icat elektronik değil. Gastronomik. Aç öğrencinin zorda kalınca ne lezzetler deneyebileceğini kanıtlıyor. Protein, karbonhidrat, vitamin, mineral... Ne istersen var menüde.Vedat Milor gelse puan kıracak şey bulamaz.

Hava sıcak. Öğrenci soğuk bir ayran içmek istiyor. Evde mikser yok. Elle kullanılan çırpıcı ve matkap var. İkisini birleştir. Al sana Voltran işte. 

Bu icat da elektronik değil. Derslerden, sınavlardan bunalan öğrenci keyif yapmak isteyecektir tabii ara ara. Nargile denen şeyi almak öğrencinin kesesine zarar verebilir. Bu öğrencimiz de sadece sapını alıp geri kalan kısmını kendi imkanlarıyla tamamlamış.

En kullanışlı icatlardan biri. Televizyonu evin her yerinde gezdirebilir, her yerinde izleyebilirsin tekerlekler sayesinde. İki lastik daha koysan memlekete ailenin yanına bile götürür o televizyon seni hafta sonları. 

Her nasıl ki tost makinesi fırın olarak kullanılabiliyorsa, ütü de tost makinesi yerine kullanılabilir. Öğrenci evinde nesnenin belli vazifeleri yoktur. Öğrencinin yüklediği vazifeler vardır. Bazı ütüler tost makinelerinden daha iyi tost yaparlar hatta.

Tüm bu dehanın sınırlarının zorlandığı icatlardan sonra bize yapacak tek şey düşüyor. İlgililere seslenmek. UNESCO, TÜBİTAK... Görün bunları. UNESCO Türkçe anlamaz. UNESCO, bunları see!