Habertürk'ün haberine göre,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü darbe soruşturmasında tutuklanan itirafçı Genelkurmay Emniyet Subayı İstihbarat Yarbay Gökhan
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın odasına dinleme cihazı koyduklarını itiraf etmişti.
Eski 13 Temmuz’da Tuğgeneral Mehmet Partigöç ve ‘Abiler’in kendisine, “Bu hafta kritik bir hafta” dediklerini açıklamıştı. Eski’nin, ‘FETÖ’nün
evlilik yöntemleri’ne ilişkin verdiği ifade de hayrete düşürecek cinsten. İşte o ifadeler...
"Cemaat’te abi, seni devrettiğinde öncekiyle görüşmek yasaktır. Ankara’daki ismini hatırlamadığım abiden istemedikleri bir
evlilik yaptığım için kopmuştum. Eşim Cemaatçi olmadığı için karşı çıktılar."
"Tüm abiler evlenmemem için telkinde bulundu. Dinlemedim, evlendim ve 2010’da eşimden boşandım. Fakat birisiyle nişanlandım. Cemaatçi değil diye onu da istemediler ve evliliğin olmaması için çok uğraştılar. Cemaat (FETÖ) nişanlımı bırakıp evlenmem için 30’un üzerinde kişi önerdi."
"Abilerle görüşürken evlerinde kadınlara ait vesikalık fotoğraflar oluyordu. Onları bana gösterdiler. Boydan resimler de vardı. Fotoğrafı gösterirken kadının kod adını, memleketini, boyunu, kilosunu, sigara içip içmediğini, dini hassasiyetlerini, başının açık-kapalı olup olmadığını ilave bilgi olarak veriyorlardı. Bu şekilde 10 civarında kişiyle görüşmüşlüğüm vardır. Randevuyu abi ayarlıyordu. Birlikte gidiyorduk ve görüşme Cemaat evinde oluyordu. 15 dakika civarında sürüyordu. Herkes kod adıyla konuşuyordu. Benim kod adım, ‘Salih’ti.
Evlilik görüşmesinde kişiler, birbirlerinden bahsediyorlardı. Görüştüklerimin tamamında evlenmeyi ben kabul etmedim. Bir keresinde
doktor olan hanım hanımcık birisini getirmişlerdi.
Meslek olarak ve fiziken beğenmiştim. Çok duygusaldı ve boşanmıştı, kabul etmedim."
"Görüşme koşullarını ayrıntılı anlatmak isterim. Koşulların dinsel ve sosyolojik anlamda ne kadar garip olduğunu insanların öğrenmesini istiyorum. Görüşmeye her iki taraf abisi ve ablasıyla gelirdi. 15 dakikalık görüşme sonrası herkes başka bir odada
kendi abisi ve ablasına düşüncesini söylerdi. İki taraf olumlu ise kapı açık vaziyette
erkek ve
kadın baş başa 1 saat kadar görüşürdü. O arada pasta-börek ikramı yapılır. Bu uzun görüşme sonrasında taraflar birbirlerine görüş bildirmez ve irtibat numarası alamazlardı. Bir hafta beklenirdi. Abi-abla tarafların görüşlerini alır; olumluysa ikinci görüşme ayarlanırdı. İki kere ikinci görüşme ayarlandı ama gitmedim. Cemaat’ten biriyle
evlilik istemiyordum. Bir Cemaatçi’yle evlenirsem evliliğim özel olmaz diye düşünüyordum."