TBMM Başkanı Çiçek, ANFA Fuar ve Kongre Merkezindeki üçüncü mobilya indirim günlerinin açılışına katıldı. Açılışın ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Çiçek,
HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın “Milli Güvenlik Kurulu Toplantısında HDP’nin kapatılması yönünde ” karar alındığı ve Milli Güvenlik
Siyaset Belgesinde bunun yer aldığıyla ilgili iddiaların sorulması üzerine “ Bu türlü açıklamalar neye dayanıyor, ne kadar doğrudur, yanlıştır onu bilmem. Çünkü ben bahsettiğiniz belgenin görüşüldüğü MGK toplantısında bulunmadım. Ne yazılıyor, ne çiziliyor ne kadar doğru ancak basından çıkandan biliyoruz. Şunu ifade etmek isterim, ülkemizde geçmişte pek çok siyasi parti kapatıldı. Bu kapatmalar hiçbir
zaman bekleneni vermedi. Doğrusu Parti kapatmaları doğru bulmam onu peşinen ifade edeyim. Türkiye’de o kadar çok parti kapatıldı ki ister AYM kararıyla, ister geçmişte konsey kararıyla partisi kapatılmadık kesim kalmadı. Onun için parti kapatmalar artık günümüzde kabul edilebilecek bir husus değildir” diye konuştu.
“SİYASİ PARTİLERİMİZ DEMOKRATİK SİYASİ HAYATIN VAZGEÇİLMEZ UNSURUDUR”
“Hepimizin de kamu düzeninin tesisi noktasında en başta siyasi partilerimizin özel bir sorumluluğu olduğunu da kabul etmek gerekir” diyen Çiçek, “Çünkü
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını da bu açıdan değerlendirmek gerekiyor. Siyasi partilerimiz demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurudur. Anayasamızda bu çok açık olarak yazılıdır.
Mahkeme kararlarında da bu vardır. Dolayısıyla siyasi partilerimize yönelik hiçbir eylemi cebir ve şiddet içeren hiçbir eylemi asla tasvip etmeyiz, etmiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“EN BAŞTA SİYASİ PARTİLERİMİZ
OLMAK ÜZERE BU ÖZGÜRLÜK VE SORUMLULUK DENGESİNİN KORUNMASINDA DA GÜZEL ÖRNEKLERİ KOYMAYA MECBURUZ”
Partilerin kamu düzeninin korunmasında ve sağlanmasında sorumluluk taşıdığını vurgulayan Çiçek, şunları kaydetti:
“Onlarda söylemlerine eylemlerine dikkat etmeli kendilerine anayasada sağlanan bu tür teminatları ve siyasi düşüncemizdeki yer almış bu ayrıcalığı kötüye kullanmamalıdır. Türkiye’nin halen yerli yerine oturtamadığı bir kısım hususlar var. Onlardan bir tanesi geçmişte özgürlük güvenlik dengesiyle özgürlük mü öne çıkacak güvenlik mi öne çıkacak. Hepimiz ortak bir mutabakata vardık ki özgürlük uğruna güvenliği, güvenliği tesis edeceğiz diye de özgürlüğü
feda etmeyelim. Bunu belli bir dengede tutalım. Ama şimdi Türkiye’de benim yaşananlardan gözlemlediğim bir husus var. Bir tarafta özgürlük ama öbür tarafta da sorumluğu göz ardı etmemek lazım. Benim özgürlüğüm var diye herkes her istediğini yapamaz. Herkes her istediği yöntemi Türkiye’de kullanamaz. Bunların başında da cebir ve şiddet geliyor. Hepimiz bundan rahatsız oluyoruz. Bir yerde özgürlük adına yapılan bir
eylem var. Masum vatandaşın camı çerçevesi indiriliyor, arabası yakılıyor, kamu araçları yakılıyor, Molotof kokteylleri atılıyor. Ondan sonrada diyoruz ki bu özgürlük böyle bir özgürlük dünyanın hiçbir yerinde yok. En başta siyasi partilerimiz
olmak üzere bu özgürlük ve sorumluluk dengesinin korunmasında da güzel örnekleri koymaya mecburuz.”
“DAHA EVVELDEN DE GELMEZDİ. YENİ BİR ŞEY DEĞİL BU”
Hasip Kaplan’ın “Milli Güvenlik
Siyaset Belgesi Meclisten saklanıyor. Milli Güvenlik
Siyaset belgesinin Meclise gelmezi lazım” yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine Çiçek, “Daha evvelden de gelmezdi. Yeni bir şey değil bu. Bu türlü belgeler başka ülkelerde de vardır. Bunu bağlayıcı bir belge olarak da görmek doğru değil. Netice de devletin devleti yönetenlerin dikkat etmesi gereken hususlarla ilgili bir kısım ilkelerin iç ve dış tehditlere yönelik ilkeleri belirleyen yol gösterici bir belgedir. Onun için buna olduğundan çok daha fazla anlam yüklemekte doğru değil” şeklinde konuştu.
