Çoğumuz her sabah, daha afyonumuz patlamadan otobüste buluyoruz kendimizi. İşimize, okulumuza gezmemize gidiyoruz.
Şöyle bir dikkatli baksak kişilerin farklı ama tiplerin aynı olduğunu fark ederiz. Belli şehirlerde, bölgelerde değil, otobüsün olduğu her yerde vardır bu tipler. Bir kısmını derledik.
1. ŞOFÖR KANKALARI
Bu vatandaşlar otobüse bindikleri andan itibaren şoförün yanındadır. Akbil makbil basmazlar. Selam verip muhabbete dalarlar. Geçenlere yol verirler. Kesinlikle yerlerinden ayrılmazlar. Seyir halindeyken şoförle konuşma yasağı umurlarında bile değildir. Kimi zaman şoförün kızdığı diğer sürücülere onun yerine küfürler yağdırıp destek olurlar.
2. DEDİKODUCU TEYZELER
Bu teyzeleri susturmanın mümkünatı yoktur. Gelinlerinden girip, damatlarında mola verip, komşularından çıkarlar. Herkes haksızlık etmiştir bu teyzelere. Herkes kötüdür. Eğer kızsanız size damat adayı bile bulabilme vasıfları vardır.
3. AKBİL'İ BİTEN YOLCULAR
O biten Akbil sesi... Israfil'in Sur'u gibi gelir o an. Gereksiz bir rezil olma duygusu kaplar içi. Akbil'i biten yolcu sezercik triplerine girer. Otobüsü, "Akbili olan var mı?" nidalarıyla doldurur. Bayansa onlarca Akbil serilir önüne. Erkekse bu sayı azalır.
4. BAĞIRA BAĞIRA TELEFONLA KONUŞANLAR
Diğer yolcular tüm hayat hikayelerini öğrenir bunların. Genelinin duyma ile ilgili problemleri yoktur. Ancak, resmen haykırırlar telefona. Duyguları ne olursa olsun ses tonlarında herhangi bir azalma olmaz. Asla volüm düşürmezler.
5. BELEŞE GAZETE OKUYANLAR
Spor ve siyasetle ilgili, gündemi takip eden yolculardır. Ancak, yandakinin veya öndekinin gazetesinden. Hatta, bazen abartıp gazete okuyan kişi sayfa çevirdiğinde sinirlenirler. Bu sinirlerini de belli ederler burunlarından soluyarak. Çünkü, henüz bitirmemişlerdir o sayfayı. Zararsızlardır. Rahatsız edici olsalar da bırakın okusunlar garipler.
6. DURMADAN AĞLAYAN BEBELER
Otobüslerin sevimli afacanları. Ana babalarıyla otobüse bindikleri andan indikleri ana kadar susmazlar. Yol boyu susturma çalışmaları devam eder. Anneler, "Bakağlama seni amcaya veririm." deyipsusturmaya çalışırlar, daha çok ağlatırlar.
Gerek oturdukları yerde, gerekse ayakta, kitapları hiçbir zaman ellerinden düşmez. Sürekli okurlar. Kişisel gelişimlerine özen gösterirler. Ülkemizin otobüste kitap okuyan kişi ortalamasını arttırırlar. Ancak, bazen dikkat ettiğinizde görürsünüz ki; kimileri yirmi dakikadır aynı sayfayı okumakla meşguldürler. Yavaş okuduklarını düşünüp geçersiniz.
8. OTOBÜSÜ KAYKAY SANANLAR
Bunlar otobüsün karizmatik tayfasındandırlar. Otobüs hareket halindeyken hiçbir yere tutunmazlar. Şoförün ani manevralarını kıvrak vücut hareketleriyle savuştururlar.
Özellikle yaz aylarında ortaya çıkarlar. Kimileri kokmaya yaz kış devam etmekte sakınca görmezler. Banyo, deodorant nedir pek bilmezler. Ya da bizim bilmediğimiz markaları da kullanıyor olabilirler. "Lö Apış", "O dö Kenef" gibi...
10. ÖN CAM YOLCULARI
Özellikle otobüs kalabalıksa çevreyi ön camdan takip eden yolculardır. Gittikleri yolu görürler. Ön kapı da açıksa bir rüzgar esip bunların saçlarını havalandırır. Dikkatli baktığınızda orada bir Kristof Kolomb görürsünüz. Gemisinin güvertesinde Amerika'yı keşfetmeye gidiyordur.
11 ÇEVRELERİNE MÜZİK ZİYAFETİ VERENLER
Kulaklıklarıyla son ses müzik dinlerler. Kulaklığın icat edilme amacını artık unutmuşlardır. Siz de dinleyin onun dinlediklerini isterler. Geneli metal veya rap müziktir dinledikleri şarkıların. Rahatsız olsanız da kimi zaman dayanamazsınız müziğin ritmine. Kafa sallamaya, dans etmeye, biliyorsanız şarkıya eşlik etmeye başlarsınız.
12. GENÇLERİN YER VERMESİ İÇİN PSİKOLOJİK BASKI YAPAN TEYZELER
Otobüse bindikleri andan itibaren yerinizde gözleri vardır. Başınıza dikilirler. Ağrıları sızıları olduğunu belli edecek sesler çıkartırlar. Eğer kalkmazsanız gözlerini size dikerler. Gözlerine baktığınız an yandınız demektir zaten. Telepati yetenekleriyle beyninize hükmederler. "Bana yer ver. Bana yer ver." sesleri duyarsınız derinlerden bir yerlerden. kalkarsınız da mecbur.
13. ŞOFÖRE İSYAN EDEN YİĞİTLER
Şoförün tek çekindiği yolcu tipidir. Şoför, "Arkalara doğru ilerleyelim." dediğinde "Yer mi var da ilerleyelim." derler. Otobüs dolduğu halde yolcu almaya devam ettiğinde, "Kaptan daha nereye yolcu alıyon?"diye çıkışırlar. Otobüs yavaşsa, "Kaptan hadi biraz hızlı. İşimiz gücümüz var." diye kükrerler. Her otobüste olmalıdırlar. Duygulara tercümandırlar.
14. UYUR TAKLİDİ YAPANLAR
Geneli gençtir bunların. otobüse binen yaşlılar bunlarda ayran içmiş etkisi yaratır. Hemen ağırlaşır gözleri. Rüyalara dalarlar. Arada da tek gözlerini açıp başımda yaşlı bekliyor mu, tehlike geçti mi diye kontrol ederler.
Otobüsün neşe ve eğlence kaynaklarıdırlar. Şen kahkahaları, şakalaşmaları, gürültüleri ile ortama hareketlilik getirirler. Onlarsız bir otobüs, savaşsız ve kedersiz bir dünya gibidir.
16. "KAPTAN ARKA KAPI" ADAMLARI
İneceğiniz durağa geldiniz ve kapı açılmadı mı? Ne yapacağınızı bilemiyor musunuz? Ümitsizliğe ve kedere mi düştünüz? Bir durak sonra inseniz evin yolunu bulamayacak durumda mısınız? Paniğe lüzum yok. "Kaptan arka kapı."cılar hemen yanınızda. Onlar bir haykırsın açılmayacak kapı yok bu dünyada.
17. KİMSENİN AÇAMADIĞI CAMI AÇABİLEN KAHRAMANLAR
Otobüs camları efsanedeki kayaya saplanmış kılıç gibidir. Herkes gelip kayadan çekmeye çalışır ama çekemez. Çünkü, kılıcı gerçek sahibi yani kral çekebilecektir. Günün birinde de Arthur adında bir genç gelip kılıcı alır ve kral olur. Otobüs camında da durum aynıdır. birileri rica eder, "Camı açabilir misiniz?" diye. Nice yiğitler dener, ama nafile. Sonra bir kahraman çıkar ve açar camı sonuna dek. İşte, o andan sonra otobüste ondan kralı, ondan havalısı yoktur. Güçlü kollarıyla genç kızların sevgilisi olur beş on dakikalığına.
18. FORDÇULAR
Otobüs denen şeyin en temel yapı taşları. Otobüste üstteki maddelerden hiçbiri olmasa bile bu mutlaka vardır. Otobüs boşmuş, doluymuş fark etmez. Boşken bir kenara pusuya yatar, otobüs dolduğunda ininden çıkar. Tehlikeli ve dikkat edilmesi gereken tiptir.
Elbette hepsi bu kadarla sınırlı değil. Otobüslerde daha nice karakter ve tip var. Hepsi de toplu taşıma kültürünün mozaiği içerisinde birer renke, birer tat. Fordcular hariç. Onlar olmasa daha iyi.