"Ben babaannem ve dedemin yanında büyüdüm annemle birlikte… Altı yaşına kadar köyde yaşadıktan sonra annem benim daha iyi bir
eğitim alabilmem için il merkezine taşınmış. Zaten annem benim hayattaki en büyük destekçim, koruyucum ve kollayıcım oldu. Ona duyduğum sevgimi ve minnetimi kelimeler zor dile getirir. “10 Ağustos 1994 tarihinde Aksaray’a bağlı Yağan köyünde kahraman bir babanın tek çocuğu olarak dünyaya geldim. 10 Ağustos 1995 tarihinde, benim tam da bir yaşına bastığım gün, acı
haber baba ocağının tam orta yerine düşmüş…
Hakkâri ili Çayırlı Karakoluna Jandarma Çavuş olarak dağıtımı yapılmış olan babam, Çukurca ilçesi Çayırlı-Işıklı köyleri arasında Mevzitepe Mevkiinde, bölücü örgüte karşı yapılan bir operasyonda mayına basması sonucu şehitlik mertebesine ulaşmış. O mayına bastığında sadece babam şehit olmadı, benim ve annemin geleceği de yeni baştan yazıldı.
Şimdiye kadar hayata karşı farklı bakabilen ve hayatın bütün zorluklarını omuzlarında taşıyan bir çocuk olarak yaşadım. Fakat bu geçen yirmi yılda, şehit oğlu olmanın haklı gururunu da içimde taşıyorum. Elbette kolay değil ama şehit oğlu
olmak benim için hayatta şeref duyabileceğim en önemli şeylerin başında geliyor.
Baba diye boynuna atılmayı öyle isterdim ki…
Evet, ben de tıpkı diğer şehit çocuğu kardeşlerim gibi ‘görmediğim bir adamı’ özlüyorum. Ona sarılmayı, ‘baba’ diye boynuna atılmayı o kadar çok isterdim ki… Halen onun bize bıraktığı emanetleri her elime aldığımda, gözlerim doluyor. Babamı tanımıyorum ama onun oğlu olmaktan şeref duyuyorum. Babam hakkında anlatılanlar, onunla ilgili konuşmak beni çok mutlu ediyor.
Futbol aşığıymış mesela… Koyu bir Fenerbahçeliymiş… İçimden ‘bunları keşke onunla konuşabilseydim’ diyorum. Özellikle komutanlarının, babamın hatıra defterine yazdıklarını okuyunca tüylerim diken diken olmuştu. ‘İşte’ dedim
kendi kendime… Ben böyle bir babanın evladıyım ve bundan da gurur duyuyorum. Şunu gayet iyi biliyorum ki şehit çocuğu olmanın getirdiği ağırlığı her omuz taşıyamaz.
Lisedeyken sosyal bir alanda
meslek sahibi
olmak istedim. Bu nedenle üniversite tercihim de bu yönde oldu. Şu anda
Doğuş Üniversitesinde psikoloji okuyorum. Sevdiğim ve istediğim bir bölümdeyim. Okulumu güzel bir dereceyle bitirmek en öncelikli hedefim. Sonrasında vatan borcumu iyi bir psikolog olarak ödemeyi istiyorum."