8.978 gösterim
11,04 viral puan

Ülkemizde Emeğe Saygısızlığın Başını Alıp Gitmesi

İnsanlar sadece eleştiriye odaklı yaşıyor. Bilhassa ülkemizde. Gerek çekememezlik, gerek kıskançlık, gerek desteklememesi, gerek beğenmemesi. Sebepler hep negatif yönde işliyor. Emeğe saygı göstermek git gide azalıyor ve internet ortamında gerginlikler genelde bu yüzden yaşanıyor.
EnesAbiş 15.11.2016 saat 15:24
  1. Bir şeye emek mi verdiniz? Öncelikle şunu bilin, ayağınız mutlaka bağcıklara takılacaktır. Ayağınızı silkeleyip devam edin.

    Şimdi bu yazıyı okurken aynı zamanda hayal edin. Evinizde TV karşısında oturuyorsunuz ve bir fragman görüyorsunuz. Fragmanı seyretmeye başlıyorsunuz. Seyrettikçe hayal ediyorsunuz. "Keşke o baş rolde ben olsaydım" diyorsunuz. Saatlerce hatta günlerce hayal kuruyorsunuz ve kendinizi bir cast ajansında buluyorsunuz. Kaydınız yapıldı her şey güzel biraz ilgi de gördünüz sonra evinize geldiniz. 1 hafta içinde ajanstan bir telefon geliyor ve bir dizi için çağırılıyorsunuz. Olacakları bilmediğiniz için tabi ki seviniyorsunuz ve sete gidiyorsunuz. Figüransınız. Hayallere ilk darbeyi aldınız. 2 bölüm 4 bölüm 8 bölüm hala figüransınız çünkü roller torpillilere ve şerefsiz set ekibinin kankalarına veriliyor. Ümitler yerle bir. Başka dizilere gitseniz de sonuç değişmiyor. Ne yapsanız olmuyor. Sonra birde girişimci ruhunuz şaha kalkıyor ve kendi kendinize "bende kendi filmimi kendim çekerim" diyorsunuz. Yaptıklarınız, harcadığınız emekler ve o emeklere, o tere yapılan saygısızlıklar ve hadsizlikler.


    Biliyorsunuz ki son zamanlarda "Kışkırtma" videoları moda olmaya başladı. Atakan ÖZYURT, Fatih YASİN ve Bilal HANCI'nın "Kafalar" kanalından yayılmaya başladı bu video tarzı yada ben öyle biliyorum. Kışkırtma videosunda belirli sayıda kişiler anlaşırlar ve bir kişiyi zorla zapt ederek ona çeşitli oyunlar ve işkenceler yaparlar (işkence mizahi komik tarzda cani yada cinsel değil :D) E tabi doğal olarak bazı insanlar da bunu yapmaya başladı kendi aralarında Kışkırtma videoları çekmeye başladılar. Altına insanlar sürekli "özentiler" "işi bilenlere bırakın" "b*k gibi" diye yorumlar atmaya başladılar. Sadece çekememezlikten. Girişimci ve emektar insanlara saygısızlıktan başka bir şey değil. Ya arkadaş, Atakan ÖZYURT Kışkırtma videosu çekti diye kimse çekemez mi? Yada telif hakkı mı var? Bilal HANCI'dan izin mi almamız gerekiyor? Böyle saçma sorularla Bilal'e gitmeyin şahsen sinirlendirmenizi asla tavsiye etmem videolarından gördüğüm kadarıyla. İnci TV kanalımızda yayınlanan Kışkırtma videolarına da aynı yorumlar gelmiş ve insanlar emeğe saygısızlık konusunda tez yazmıştır. Bir sürü dislike var. Eminim bir çoğu o videoyu izlemeden o tuşa bastı. Hay o tuş senin.. Neyse terbiyeyi bozmayayım medeniyet çerçevesinde yazı yazıyorum şurada. Böyle yorumlardan sonra insanlar tabi bir birlerine bakıp "boşuna mı yaptık" diye soruyorlar haliyle. Ne hakkınız var?

    Isparta Komando Birliği'ndeki askerliğimin son gününde, koca bir bölük Alay İçtima bölümünde toplanmışız ve komutanlarımızın konuşmalarını dinledikten sonra bir arkadaşım bölüğe "Gecenin 3'ü" marşını okutuyor. Bende kameralı bir telefonla kaydediyorum P.Uzm.Çvş Mustafa Ç. çok detaylı kayıt yapmamak şartıyla telefona bir şey demiyor. Kendisi askere babalarının yokluğunda babalık yapan bir adam. Sonra da ben bölüğe her sabah gururla yaptığım gibi "Komando Andı'nı" ses tellerim patlarcasına okutuyorum. Marş okuduğumuz videonun altına "yerinde say yaptıramadın mı koduğumun piyadesi mal piyade" diye bir yorum gelmiş. Bir başka haysiyetsiz de "ya bu videoyu çekenin anasını s*kmek lazım" yazmış. Hayırdır kardeş? Bölük olarak ananı mı s*ktik yada doğrudan asker düşmanı şerefsiz bir vatan haini misin? Orada bir anı var bir emek var.



    Daha hazin dolu bir örnekle devam edeyim. Ben kısa amatör aksiyon videoları çekiyorum hobim bu. Gerçek mana da emek veriyoruz. Dövüş sporlarıyla uğraştığımız için filmler aksiyon sahneleri yoğunluklu oluyor ve bu durumdan ötürü bazen terle karışık kan akıttığımız oluyor. Emek büyük. Bir filmi saatlerce yazıyorum. 1-5 hafta arası çekimleri sürüyor. 6-8 saat arası filmi PC de yapması, 3-4 saat arası Render, yine 3-4 saat arası YouTube'a upload. Bu konuda destekçilerimin sayısı çok daha fazla olsa da o bir kaç denyo sinirlerimi bozmaya yetiyor. "Çocuk musunuz" gibi söylemler duyuyorum. Sanki kendileri adam olmuş gibi. Emeğe Saygı göstermeyene adam demem ki o çok daha farklı bir konu. Videolar güzel olsa da fazla yayılmıyor ve bende bir gün aklıma gelen bir fikirle Pendikli TV'ye bir mesaj attım. Ben doğma büyüme Pendik'liyim ve Pendikli TV de yeni kurumsallaşmış bir Pendik sayfası. Tabi bilemezdim aslında Pendik'lilerle bir işlerinin olmadığını sadece bu işin takipçi sayısı ve ticaretinde olduklarını. Benim düşünceme göre bu insanlar "oo, memleketimizde girişimci gençler var. Hadi onların önünü açalım de ilçemiz kalkınsın her türlü telden çalsın birisi Pendik dediği zaman orada her türlü aktiviteye açık girişimci insanlar var vs." diye konuşsunlar diye düşündüm. Adama uzunca bir mesaj attım. Hikayemi anlattım ve tüm videolarımı detaylı açıklamalarıyla bulabilecekleri bir link attım. Bir kaç gün sonra cevap geldi. "Teşekkürler". Biraz moralim bozuldu ama dedim ki belki meşgullerdir. Halbuki buram buram ego kokusu gelmeye başlamıştı. Bir daha yazdım doğma büyüme Pendik'li olduğumu söyledim ve tanıtım videosu yapsam paylaşır mısın diye sordum. Bana "Reklam verme şartlarımızı öğrenmek ister misiniz Enes Bey?" diye cevap geldi. Anladım bu adamlar bu işten para kazanacak. E güzel. Parası neyse veririz yeter ki arkamızda memleketimizin kuruluşu olsun diye düşünerek "Evet, öğrenmek isterim" dedim. Günler geçti yine cevap yok. Bir kaç mesaj daha attım cevap yok (mesajlar kesinlikle argo ve hakaret içermiyor medeniyeti asla bozmuyorum). "Yaptığınız işe dair herhangi bir detay bulamadık Enes bey... Size tam olarak nasıl yardımcı olabiliriz? Tanıtım ve reklam için ayırdığınız bütçe nedir?" diye gelen mesaja biraz çıkıştım. Hem 3 günde bir yazıyor hemde yarım yamalak. "Siz bi bana sorun. Herkesten nasıl bir bütçe talep ediyorsunuz onu bir söyleyin bir bilgi veirn yani ben gönüllüydüm bu işe ama isteksizliğiniz güvenimi kırdı açıkçası" dedim. "Teşekkürler. Maalesef size yardımcı olamayacağız. İyi geceler" yazmış. Ne kazandın peki bu hareketle? Büyüdün mü? Adam mı oldun? Takipçi sayın mı arttı? Karizma mı yaptın ne yaptın? Sadece girişimci bir gencin daha hayallerinin yoluna bir taş da sen koydun. Sanki başka belediyenin yolladığı bir ajan, Pendik'li gibi görünüp aslında Pendik'in kalkınmasını engelleme görevini icra ediyormuş gibi hissettirdi bana. Ne yaparsan kendin yapacaksın felsefesinin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anladım.


    Bu filmi seyretmek için 

    Ömer SEVİMLİ'ye 3 tane filmimi attım. Filmlerin toplam uzunluğu yaklaşık 1 saat. 5 dakika sonra cevap verdi sağ olsun. "Bu filmler moderatörden geçmez". Güzel abicim ne ara seyrettin o kadar filmi. Keşke az emeğe saygı duysaydın da yarısını izleseydin. 

    Sözün özü şudur arkadaşlar. İnsanların çabalarına ve emeklerine saygı duymak esastır. Delikanlılıktır. Hani ortada adamım diye geziyorsunuz ya, adamlığın bel kemiğidir saygı. İnsanlar emeklerinde senin inançlarına yada şahsına hakaret etmediği sürece bir insanın emeğine beğenmeseniz bile saygı duymak zorundasınız. Saygılı olun ki size de saygı gösterilsin. Gittiğinizde güzel ansınlar sizi. 







  • Şu an haberi okuyan: 0 kişi var
  • Facebook: 60 gösterim
  • Twitter: 7 gösterim

  • Toplam Viral: 173 gösterim
  • Toplam Seed: 813 gösterim
  • Toplam Direkt: 7.992 gösterim
  • Viral Puan: 11,04

İlgili Haberler