Şehir Plancısı Levent Çetin, katıldığı bir radyoprogramında, 1/100 Binlik Çevre Düzeni Planını değerlendirdi. Çevre Düzeni Planının, mevcut durumun tespitinden ibaret olduğunu söyleyen Çetin, stratejik ana kararın olmadığını belirtti. Kampüs FM’de Kerem İriç’in hazırlayıp sunduğu programda değerlendirmelerde bulunan Çetin, “1 /100 bin planlar bölge planları ve Çanakkale’nin 1/100bin planı da sadece Çanakkale için yapılmadı.
Balıkesir ve Çanakkale birlikte yapıldı. Burada normal şartlarda beklenen ve olması gereken 1/100 binlik planlarda Çanakkale’nin 2040 yılı ki bu planlarda öngörülen zamandır. 2040 yılında Çanakkale ve
Balıkesir bölgesel olarak nasıl bir şekil alacağı ,bu şekli alırken nasıl bir fiziksel yapıyla ilerleyeceği , bu yapının nasıl kontrol altında tutulacağı ve şehrin önceliklerinin ne olacağının belirlenmesi beklenirdi. Maalesef Çanakkale’nin 1/100 bin planları şuan da mevcut durumun tespit edilip buna uygun belli hesaplara dayanan nüfus projeksiyonları yapılmasından ibaret. Yani bunun dışında bir stratejik ana kararımız yok” dedi.
Planda, Çanakkale’nin tüm ilçelerinin nasıl gelişeceği, o bahsedilen 2040 yılı projeksiyon nüfuslarına ne ile ulaşacağı, o nüfusun hangi
iş dallarında çalışacağı ,hangi alanlara yönlendirileceğinin çok kısıtlı olarak belirlenmiş olmasına rağmen gelişmenin ne yönde olacağını bu planlardan anlamanın mümkün olmadığını da belirten Çetin, “Burada deniyor ki; işte Çanakkale’nin bir bölgesi işte sanayi ağırlıklı büyüyecek, bu Biga bölgesi. Diğer bölgeleri
tarım ve
turizm ağırlıklı büyüyecek. Bunun ama nasıl yönlendirileceği ile ilgili hiçbir husus planlarda gözükmüyor. Burada çok fantezi ve işte insanları çok ilgilendiren kısımları ne? Efendim Lapseki’ye kadar
tren yolu ,demiryolu neyse gelecek. İşte Uzunköprü Edirne’den Gelibolu’ya otoban gelecek. Gelibolu’dan, Lapseki’ye köprü yapılacak. Lapseki’den de Balıkesir’e doğru bu otoban devam edip işte İzmir otobanına çıkacak. Bunlar işin sansasyonel yönleri . Yani işte bir otoban geleceği, köprüyü işte köprünün yapılacağı
tren yolunun yapılacağı bunlar başlı başına zaten burada bir nüfus baskısı oluşturacak şeyler. Ama planın nüfus baskısını nasıl yönlendireceği ve bu yönlendirilen nüfusun hangi alanlarda istihdam edeceği ile ilgili eksikleri var. Bunlar belirlenmediği sürece şuana kadar Çanakkale işte 1970’lerden 2014’e nasıl geldiyse hangi nüfus hareketleri ile ulaştıysa bundan sonra da o şekilde devam edeceğini ve 1/100 bin planın buna artı bir şey getirmeyeceğini ancak görebiliriz . Çanakkale için beklenen 2040 nüfusu 330 binler, çok uçuk bir nüfus değil. Çanakkale’nin zaten yani şuandaki yarı
kasaba halinden kurtulması için 200 - 250 bin nüfuslara ulaşması gerekiyor. Bu küçük şehir havasına en azından kavuşabilmesi için 330 bin nüfus 2040 yılı için çok yüksek bir nüfus görünmüyor ama bu 330 bin kişi Çanakkale’de şuan da 115 bin kişi belli şartlarda yaşarken bu 330 bin kişi ne yapacak o planda göremiyoruz. Hangi
iş dallarında çalışacak, Çanakkale’nin ne bölgeleri ne yönde gelişecek, ne yönde büyüyecek ? 100 binlik planda belirsiz. Önümüzdeki süreçte 1/100 binlik plandan dolayı ciddi sorunlarla karşılaşacağımızı düşünüyorum. Çünkü Çanakkale belli şekilde
büyümek zorunda olan bir şehir ve büyümeyi mecburen yapmak zorunda olan bir şehir . Fakat 1/100 bin planlar bu büyümenin önünde ciddi olarak bir engel oluşturacak. Çünkü plan yaptığınız
zaman uygulamanız zorunda olan bir şeydir. Bunu kafanıza göre delip ,bozup, değiştiremezsiniz. Bu süreçte, bu planla ilgili yaşadığımız sıkıntılardan dolayı bu planı bozmamız , değiştirmemiz ve bunun üzerinde çalışmamız gerekecek” diye konuştu.
GÜRKAN DÜZENLİ
ÇANAKKALE