gundem4141
Puanı : 15791.86
Viral haber merkezinde yer alamak için tıkla.

Hakkında

Haberself.com herkesin haber ekleyebileceği bir haber altyapı sitesidir. Bu haber sitesinin aynısını oluşturabilirsiniz. Haberself türkiyenin viral haber merkezi. Haber Eklemek İçin Tıkla. tıkla.
  • Alaattin Çakıcı'dan önemli açıklamalar

    `Bolu` F `tipi` cezaevinde kalan Alaattin Çakıcı, İsrail'in gizli projeleri ve dünyayı nasıl etkilediği konusunda açıklamalar yaptı.Aziz Türk Milleti ve kamuoyuna saygılarımla arz ederim. 1 asırdan beri Ortadoğu, Kuzey `Afrika` bu coğrafyadaki dini İslam olan `Arap` Devletlerinin ve T.C.üzerinde yaptıkları ve yapmak istedikleri sosyolojik savaşın sonuna geldiğini zanneden sömürgeci küresel üst akıl, NATO’ya girişimizden, Sovyetlerin dağılma sürecine kadar İslam dünyasını Sovyetlere karşı kullanan Batı ve Atlantik ötesi dünyayı dizayn eden sözde stratejik ortağımız ve NATO’nın patronu olan B.D. 10 bin km ileriden ülkelerin güvenliği adı altında Ortadoğu ve İslam dünyasını kaosa sürükleyip bazı ülkeleri işgale edip bölüp parçalamış, en büyük ideali dünyayı `kendi` çıkarları doğrultusunda dizayn edip, İsrail’in güvenliğini teminat altına almak için Fırat ve Dicle’den Mısır’a kadar yapay Kutsal İbrani toprakları adı altında bir ülke kurmak,  2. Hedefi ise İsrail’in güvenliği kökeni Kürt olan gri bir İsrail devleti oluşturmak , 3. büyük idealleri `Arap` dünyasıyla Türkiye’nin tüm bağını koparmak, Ortadoğu’daki petrol ve doğalgaz rezervlerini sömürmek enerji hattını Kuzeydoğu Irak’ta kurulmak istenen gri Kürt Devleti’nin Akdeniz’den bağlantısını sağlayıp enerji hattını da kendine bağlı gri İsrail, oluşacak yapay Kürt devletine yaptırmaktır.Batı’nın ve `okyanus` ötesin üst akıl bu hedefine ulaştıktan sonra sırada ya İran var ama gözüken şu ki, İran’dan evvel ABD’ye ve batının oluşturmak istediği peşmergeyi Talabani peşmergelerini, Suriye’deki YPG’yi bir çatı altına toplayıp 200-250 bin kişilik düzenli bir `ordu` oluşturmak her türlü en gelişmiş silahlarla donatıp hava savunmacı füzelerini de verip amaçları Türkiye’yi bölmektir.   Aziz Türk Milleti’nin beyefendileri, hanımefendileri ve tüm gençler; Hayata geçirecekleri bu senaryoyu uygulayan ve uygulamak isteyenlere karşı ülkesini seven , devletin bekasına gönül vermiş, ulusalcısı, muhafazakarları, milliyetçisi, laiki, fanatik dinci olmayan dini cemaatler dahil devletin yanında yer alması ülkemizin bekası için birlikte hareket etmek istiklalimizin yegane teminatıdır. Devletin tüm kurumlarında çalışanlar, hangi etnik mezhep ve grupta olursa olsun bu süreçte partizanlık yaparsa, %48’i ötekileştirirse devletin bekası ve istiklalimiz tehlikeye düşer. Yukarıda bahsettiğim 200-250 bin kişilik düzenli `ordu` kurmak ve ülkemiz üzerinde bay-pas yapıp bölmek isteyen küresel üst akıla karşı Aziz Türk Milleti ve Devleti yöneten siyasi otorite, birlikte hareket edip önyargıları bir kenara bırakıp, Hilal ve Yıldız’ın altında, birlikte hareket etmeyip nefsi için, gücü için, veyahut güç sahibi `olmak` için birbirlerini ötekileştirip devletin birliğini dışlayanlar vatan hainidirler. Biatım Yüceler yücesi Cenab-ı Rab’bimedir. Teslimiyetim Devletimedir. Kimseye yalakalık yapmam. Doğru bildiğimi, doğru olanı sonucu ne olursa olsun söyleyememek Alaattin Çakıcı için şerefsizliktir. Devleti yöneten siyasi otorite ve ekibine, 80 milyon her etnik gruba sesleniyorum; Ortadoğu’da 200-250 bin kişilik düzenli `ordu` hazırlayan, İslamın ve insanlığın düşmanı olan emperyalist üst akıla karşı lütfen daha duyarlı olunuz. Saygılarımla Aziz Türk Milletine arz ederim.

    24.05.2017 14:17
  • ALAATTİN ÇAKICI YİNE KRAL ÇIPLAK DEDİ!

    `Bolu` F `tipi` cezaevinde yatmakta olan Çakıcı'nın Cumhurbaşkanı'na hakaretten dolayı bugün davası vardı. Çakıcı duruşmadan sonra oldukça çarpıcı açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz `Okyanus` ötesi ve batı kaynaklı Aziz Türk milletinin üzerine bomba ve mermi yağdıran elbiselerin en şereflisini giymiş, ruhunu Brüksel kaynaklı NATO karargahında yerle yeksan eden sömürgeci Batı kültürüne, ABD’ye köpeklik yapan, elbiselerin en şereflisini giymiş ruhu Amerikalılara teslim eden FETÖ denen, hakkın yanında yıllardır görünüyor rolünü oynayan, Vatikan’ın gizli Kardinali olan Siyonist uşağı, `dünya` imamı diye Müslüman Türk milletine ve dünyada açmış olduğu ülkelerdeki okullardaki Müslüman ülkelerde `dünya` imamı diye lanse edilen, aslında gavur imamı olan, haçlı zihniyetinin piyonu CIA’nin iti olan Fethullah GÜLEN, bu gavur imamıyla ruhunu Amerikalılara satmış olan ve şerefli üniformanın içindeki bu hainlerle birlikte işbirliği yapmıştır. Ben 12 Eylül’ü bizzat yaşadım. 1960 yılında 8 yaşımdaydım. 28 Şubat’ta yurt dışındaydım. Bütün bu Türkiye’nin üzerindeki sosyolojik `savaş` 1860 döneminde `ABD` tarafından ilk Lübnan’da açılan Amerikan Üniversitesi’yle başlamıştır. 1948’den günümüze kadar NATO’ya üye olduktan günümüze kadar Batı ve Amerika meselesi olmuştur. Rahmetli İsmet Paşa’dan sonra çok partili döneme geçtiğimiz günlerde `ABD` rahmetli Menderes’in bir dönem Ortadoğu’daki en yakın müttefiki olarak kabul etti. Rahmetli Menderes, ABD’nin Ortadoğu ve Türkiye üzerindeki çirkin emellerini fark edince 1960’taki ihtilali gerçekleştirip hayatına son verilmesine sebep oldu. Bu millet bunu unutmamıştır. Ama uzun yıllar itina ederek bunu dile getirmemiştir. Günümüze kadar hatta sayın Recep Tayyip ERDOĞAN bile Menderes’in ölümünden sonra `ABD,` Batı kaynaklı iktidara getirilmiştir. Bir müddet Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da, Batı’da Erdoğan’ın kullanıldığı bilinmektedir. Rahmetli, milli görüşün efsanevi lideri, ana rahmine düşüşünden öldüğü güne kadar milli olan imanı bütün, gönlünü yaşamı süresi içerisinde gönlü Türk ve İslam dünyası için atmıştır. İktidara geldiğinde ilk işi sırtını Batıya dönmüştü. İnandığı yolda ömrünün sonuna kadar hiç taviz vermeden yaşamıştır. Talebesi olan sayın Erdoğan, Machiavelli mantığı mı diyelim yoksa şartların oluşturduğu bir şekilde Batı’nın yönlendirmesi ve iradesi ile iktidara geldiği `zaman` 2012’ye kadar Batı’nın hizmetinde olduğu bilinmektedir. Yukarıda bahsettim Machiavelli mantığıyla Batı’yı oyalayıp Batı’nın gözlüğü ile değil farklı bir bakış açısıyla Batı ve küreselleşen dünyanın hızla değiştiğini görmüş, titreyip kendine dönerek Batı ekseninden çıktığını dünyanın değişik platformlarında, BM’de gündeme getirmişti. Batı’ya karşı almış olduğu doğru bir tavırdı. 2012’ye kadar onlarla ve FETÖ'cülerle Batı’nın yönlendirmesiyle çözüm sürecinde PKK ile işbirliği yapmak ihanettir. Bunu da söylemeyen Alaattin’in anası mezarda hortlasın. Ömrümce Tayyip Erdoğan’ı sevmedim, sevmek zorunda da değilim. Uzun `ceza` yatmakmış, psikolojik baskıymış, hastanelerde zulümmüş, ölüm riski taşıyan bir sürü hastalığım varmış, ne hastalıklarımla ilgili ne de hürriyetimle ilgili `Adalet` Dilencisi değilim. Allah(cc)’ın dışında kimseye biat etmem. `Bilim` adamları `insan` yaşamına bir yere kadar müdahale eder. Bu ülkedeki ilahiyatçılar, hocalar, müftüler, diyanet işleri başkanları Kur-an kaynaklı diyor ki : “Hayr’ın ve şerrin min Allah’ü Teala. (hayır ve şer Allah’tandır.) " Şükredersen şer bile hayra bağlanır Allah katında. Bu canın sahibi rabbimdir. Verdiği gün kadar yaşayacağım. İnsanların ömrünü Tayyip Erdoğan ve ekibi ne kısaltıyor ne de uzatıyor. Nefsini yenerse, milletin hizmetkarı olursa kendisine hayır veren % 48,6 yı parti, `inanç` ve etnik grup gözetmeden bağrına basar ve adil davranırsa imanı tilavet ve kıraat üzerine tövbe edip, AllahIn ipine sarılmışsa kimle konuşursa konuşsun herkesin olduğu gibi onun da sahibi rabbimdir. Şunu kafasına sokmalı,Çakıcı'nın imanında biat Allah’adır. Devlete sadakat dünyayı karıştırmayan Adem nesline sevgidir. Bu akşam Müslüman Aziz Türk Milleti’nin, İslam dünyasının Beraat Kandilini kutlar, İslam dünyasına ve Adem soyuna hayırlara vesile olmasını dilerim. Not : Bugün `Bolu` mahkemesinde 2017/88 talimat ve yine `Bolu` Mahkemesinin 2017/117 talimatlı iddianame her ikisi de yüzüme okundu. Tayyip Erdoğan ile tehdit ve hakaret suçuyla ilgili. Bunlar 15 Temmuzdan evvelki sözlerdi. Söylenen sözleri `internet,` cumhurbaşkanlığı soruşturma bürosu nasıl kayıt altına alıyorsa, alemlerin tek meliki olan Rabbim de Lef-i Mahfuz’da kayıt altına almıştır. Ağızdan çıkan söz geriye alınmaz. Sözlerin hepsi bana aittir. Sayın Cumhurbaşkanı davalarını Türk milletinin önünde “Tüm davalarımı geri çektim. Kimseden davacı değilim” millete verilen söz `namus` sözüdür. 15 Temmuz 2016 tarihinde verdiği `namus` sözünden 4 ay sonra `Adalet` Bakanlığından yetki alarak 15 yakın davadan yargılanmaktayım. Bugün bile geçmişteki sözler bana aittir diyen Çakıcı için verilecek kara önemli değildir. Kimsenin tasmalı köpeği değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Şayet bugün ülkeyi yönetenler ya bizim dediğimiz gibi tasmalı şerefsiz yaşayacaksın ya da Anap `eski` milletvekili Mehmet Karabaş’a söylemiş , “Çakıcı’ya gün yüzü göstermeyeceğim” Eğer böyle söylemişse avucunu yalar.Sahibi Allah olanın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Aziz Türk Milletine saygılarımla arz ederim.

    11.05.2017 17:41
  • 11.05.2017 17:39
  • Alaattin Çakıcı Sözlerimin Arkasındayım

    Alaattin Çakıcı; Cumhurbaşkanı'na “hakaret”ettiği gerekçesiyle açılan birden çok zincirleme davaların ikisinden 10 Mayıs 2017’de `Bolu` Adliyesinde yargılanacak.. Alaattin Çakıcı; yazmış olduğu mektuplarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a “hakaret”ettiği gerekçesiyle açılan davaların ikisinden 10 Mayıs 2017’de `Bolu` Adliyesinde yargılanacak.. Üzeyir Çakmaktaş tarafından Alaattin Çakıcı ile ilgili yapılan açıklamada; çakıcının hiçbir `zaman,` hiçbir idareciden af, bağışlanma, lutuf talebinde bulunmadığı belirtilerek; Çakıcı'nın Hukuk devletinde hakkı olan yasal haklarını talep etti, ihlalleri dile getirdiğini belirtti. Hukuk devletinde, yasalar önünde insanlar eşit olduğunu belirten Çakmaktaş; "Hukuk devleti, yargıladığı insanların kimliğine, kim olduğuna bakmaz; muhatabın suçuna bakar,somutluk varsa suçun tam karşılığıyla tecziye eder; hukuksuz, yasa dışı bir tasarrufta bulunmaz.. Şekle, şüpheyle, zanla, olabilirikle, olasılıkla, tahminle kesin ön yargı oluşturulmaz,buna dayalı olarak da hüküm tesis edilemez…"dedi. Çakmaktaş açıklamasını şöyle sürdürdü: Alaattin Çakıcı,”sütten çıkmış ak kaşık” olmadığını kabul etmiş; bihakkın mahkemelerin aleyhine kurduğu hükümlere itiraz etmemiştir.. Adil olan her hükmü,her kararı saygıyla karşılamıştır.Ancak, kanun ve yasalarda karşılığı olmayan,”katalog suçlusu, olası tehdit, potansiyel suçlu…. ”vs gbi paranoyak gerekçelerle, zorlama, kılıfına uydurma yorumlarla haksız, katmerli `ceza` tayin etmeye yasal haklarını kullanarak, kendine özgü çıkışlarla itiraz etmiş, `tepki` koymuştur… Mahkemeler, Alaattin Çakıcı’ya isnad edilen suçların kanunlarda belli, sınırları çizili tam karşılığını vermemiş; kanun maddelerinde karşılığı olmayan, kanunlara aykırı olan bir yaklaşımla abartılı, hatalı, katmerli cezalar vermişlerdir.. Verilen hükümler sonrası cezaevinde ne kadar yatacağını gösteren “müddetname”bile yanlış, hatalı hatta kasıtlı olarak düzenlenerek yatması gereken süreden çok daha uzun yatması hedeflenmiştir… Hak ihlallerinin izale edilmesi ile ilgili yapılan tüm girişim ve müracaatlar “gizli bir el” tarafından engellendi. Tüm müracaatlar muhatab bulamadığı için akim kaldı, sonuç alınamadı… Ankara’da `Ceza` davalarında yetkin bir avukata dosyası incelenmek üzere götürüldü.. Avukata dosya hakkında yönlendirici ön bilgi verilmedi..Dosyayı kısa bir incelemeye tabi tutan avukat iki saat içerisinde görüşünü bildirdi, dosyada “hukuk cinayeti” olduğunu söyledi.. Vekalet aldı. Davayı takip etmeye başladı.. İlerleyen süreçlerde bir noktada tıkandı ve geri adım attı.. Nedeni soruduğunda”Adalet Bakanı” dedi sadece! Geçen zamanda Sedat Peker bırakıldı!Alaattin Çakıcı içeride tutulmaya devam edildi. Olayın” siyasi tasarruf, hatta siyaseten katl” olduğunu izahtan varestedir…Alaattin Çakıcı, maruz bırakıldığı hukuksuzluklar, hak ihlalleri karşısında sürekli ve kesintisiz olarak hakkını aradı, durumuyla ilgili kamuoyunu bilgilendirici yüzlerce mektup ve dilekçe yazdı..Bir diğer husus, Alaattin Çakıcı, sadece kendisinin maruz kaldığı durumlarla ilgili mektuplar yazmadı, açıklamalarda bulunmadı.. Siyasal `kavga` vermiş “milli bir insan” olarak da siyasal-toplumsal her konuda görüşünü açıkladı.. Doğru gördüğü icraatları destekledi, yanlış bulduklarına sert eleştirilerde bulundu… Ahmet Türk’ün, imtiyazlı FETÖ tutuklusu Ömer Faruk Harmancı’nın `sağlık` gerekçeleriyle serbest bırakıldığı şu günlerde, onlarca tam teşekküllü üniversite hastanelerinin “Alaattin Çakıcı’nın `sağlık` durumu cezaevinde yatmaya elverişli değildir” raporlarına rağmen bu hakkın Alaatti Çakıcı hakkında işletilmemesi de ayrıca manidar ve düşündürücüdür… Şimdi,10 Mayıs 2017 ’da Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla yargılanacak.. Üzeyir Çakmaktaş

    05.05.2017 19:15
  • ALAATTİN ÇAKICI'DAN FLAŞ AÇIKLAMA

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaretten 10 ay `ceza` alan Çakıcı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Sayın Sultan Hazretleri" dediği için yeni bir dava açıldı. Edirne Cumhuriyet Savcılığının dava dosyasında şu ifadeler kullanıldı" Edime F `Tipi` Yüksek Güvenlikli Kapalı `Ceza` İnfaz Kurumu'nda hükümlü olarak bulunan şüpheli Alaettin ÇAKICI'nın Cumhurbaşkanlığına hitaben yazmış olduğu 02/02/2016 tarihli dilekçesinde: "Size gücü verirken nelis \e egonuz tavan yapmamasına engel olmadınız. ...Devlet eşkıya ile pazarlık yapmaz; yaptınız. Türk Silahlı Kuvvetleri’ııin onur ve şereti ile oynadınız....Sizi batılı misyoner ve sivil toplumun küresel patronlarının bir işbirlikçisi ve piyonu iktidara taşıdığı gibi bir müddet küresel vahşi emperyalist devletlerle birlikte hareket ederek ülkemizde `eski` Osmanlı Coğrafyasında isteklerini yerine getirdiğinizde sizi `dünya` lideri gibi lanse edip nefsinizi hortlattılar....Kendinizi, bir sultan ve halife görerek İslâmî sulandırmanızın, medeniyetler ittifakı eş başkanı yaptılar... Nefsinden kaynaklı batıylen ters düşmen Putin gibi bir diktatör ile yıllarca dostluk yaptın ülkemizde bir ismi tam konulmamış bir iç `savaş` yaşıyoruz Nato’yu karşına alıp Şaııgay anlaşmasına bir `dilenci` gibi faşist diktatör Putin'e yanaştın.... Son havasası ihlalinde verdiğin demeçten utanmadın rm?...İktidar için dini duyguları kullanıp `adalet` kavramını kendine `korku` imparatorluğu ile diğer kurumlan zaafa uğratıp hala ülke ve coğrafyamız yanarken başkanlık sistemi oluşacak diye tutturmanız inan Sevr'den daha kötü şartlar ülkemizi bekliyor.Kendi egonuzu yenin, terörü minimum düzeye indirin....Beni her yerde öldürtmek istedin, hep kullandığın piyonların çirkin oyunlarını başına geçirdim.... Sizden şefaat dileyen namusunu kaybetmiştir....Benden ne kadar; Sen mi, senin yasa dışı yönlendirdiklerin mi korkuyor, bal beni öldürmek isteyip vazgeçen şeref ve onurunu kaybetmiştir. PKK ile `emir` ve direktiflerinizle görüşen müsteşarınız DHKPC ile bu `ceza` evinde kumpas kurdular. Hüsrana uğradılar. Size bir sözüm var. Kahramanlık, güç ve egonun patlamasıylan değildir... şeklinde; 03/02/2016 tarihli dilekçesinde de "Sayın Sultan Hazretleri... Sorumsuz Sultan" şeklinde sözler sarfettiği, şüphelinin sarf ettiği bu sözlerinin Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'a yönelik hakaret eylemi kapsamında bulunduğu.TCK. madde 299/3 gereği atılı suçun kovuşturmasının `Adalet` Bakanının iznine tabi olduğunun anlaşılması karşısında 12/02/2016 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından `Adalet` Bakanlığı `Ceza` İşleri Genel Müdürlüğünden izin talebinde bulunulduğu. Bakanlık Makamının 04/04/2016 tarihli "olur'"u ile kovuşturma izninin verildiği. Böylece şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği tüm evrak kapsamından anlaşıldığından: anlaşılmakla; Şüphelinin yargılamasının yapılarak eylemine uyan yukarıda gösterilen sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur." Bu duruma Çakıcının cevabı sert oldu. Çakıcı" Sayın `mahkeme` başkanı, bu iddianamedeki sözler bana aittir. Mahkemede iddianame ile ilgili tüm soruları cevaplandıracağımı bilmenizi arz ederim. O gün duruşmada savunmamı yüz yüze vermek istiyorum. Erkek adam sözünde durur. 15 Temmuz'da söz verip de 5 Eylül'de dolaylı olarak `Adalet` Bakanlığından yetki isteyen, makamına hiçbir lafım olmayan, sivil kimliği ile benim için bir cüce olan `Recep Tayyip Erdoğan,` sivil kimliğiyle geçmişte ve bugün bile benim için hiçbir özelliği olmayan bir adamdır. Ama nedense son 5-6 aydır Türkiye'de savcı ve hakimler Erdoğan'a hizmet etmek için `adalet` kavramını paramparça ediyorlar. `Adalet` parçalandığı `zaman` Devlet yıkılır. Devletimiz ve milletimiz beka derdindeyken Ruslar ve Amerikalı sahte dostlarımız teröristlerle birlikte 900 metre sınırımızın dibini işgal etmişlerdir. Önce vatan, sonra parti. Kendisine bunu söylemeyi şeref addederim. Saygılarımla arz ederim." dedi.

    03.05.2017 21:54
  • Alaattin Çakıcı'dan Sayın Kamuoyuna

    `Bolu` F `Tipi` Cezaevinde kalmakta olan ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı, referandum sonrası ilk açıklamasını yaparak, hiçbir kesime ayrım yapılmadan, 80 milyonun kucaklanması gerektiğini ifade etti. Bolu F `Tipi` Cezaevi Müdürlüğü Kanalı İle UYAP Üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Makamına Sayın Cumhurbaşkanım; İnsanlar kimseyi sevmek mecburiyetinde değildir. Yalnız El-Evvel ondan eveli olmayan, tüm yerlerin ve göklerin tek yaratıcısı olan Maliki El-Mümkün tek sahibi olan yüceler yücesi ismi azamı inanan müminler sevmek zorundadır. Onun dışında hiçbir ben-i Adem nesli birbirini sevmek zorunda değildir. Bunu daha evvel dile getirmiştir. Sizin Devlet Başkanı olduğunuz aziz T.C. devletini namusum kadar sevmek zorundayım. Ama sizi sevmek zorunda değilim. 16 Nisan’da gerçekleşen referandumdan dolayı %51.4 olmasına rağmen millet iradesine saygı duymak zorundayım. Ama; Milletin %48.6 ya da benim gibi sizde saygı duymak zorundasınız, o da milletin iradesidir. Size yakışan %48.6’yı ötekileştirmek değil temel hak ve `insan` özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, `din` ve vicdan hürriyeti, `adalet` kavramının kimseyi ötekileştirmeden bağımsız ve adil, herkese eşit mesafede adil olması, sistemin adı ne olursa olsun `adalet` topalsa o sistem yıkılır. Yaşadığımız coğrafya ve ülkemizde NATO’nun bizi yarı yolda bıraktığını sakın unutmayınız. AB’nin asırlardan ve kurulduğundan beri ön yargılı olduğunu beyninizden sakın 1 saniye dahi çıkarmayınız. O kardeş gibi sevdiğimi ve çok güvendiğimiz `ABD,` `soğuk` `savaş` döneminde tüm Sovyet coğrafyasının Akdeniz ve Ortadoğu’ya açılan tüm sınırlarının önündeki en büyük engelin T.C. Devletinin olduğunu başta `ABD` ve `dünya,` dağılan Sovyetler Birliği’nin bu günkü `Rusya` Federasyonu’ndaki yöneticiler dahi bilmektedir. Onun için `kin,` nefret, ön yargı, Partizanlık, Alevi, Sünni, Caferi ayrımı yapılmadan %48.6 ile %51.4’ü T.C. Devleti üzerinde bütün milletimize düşman olanları şoka uğratmanız için 80 milyonu Evet ve Hayırcısı ile yüreğiniz çok geniş ise 80 milyonu yüreğinizde yaşatınız. 14 Nisan’da bir mektup yazmıştım. Orada da Evet ve Hayırla ilgili aynı cümleleri kullanmıştım. Bazıları bunu sosyal medyada yanlış anladılar. Orada şu cümleyi kullandım; “Yıllarca bu ülkede milliyetçiyim diyen, sırf Tayyip Erdoğan ve ekibine zarar vermek için, PKK, DHKPC ve FETÖ’cü ağzıyla konuşuyorlardı. Bu ülkede FETÖ cemaatiyle işbirliği yapmayan hiçbir parti yapmadım diyemez.” Ben kalü beladan kalü belaya kadar Müslümanım ve Türk oğlu Türküm. Toprağın altında da, üstünde de ülkücüyüm. Hiç kimse zannetmesin ki millete hizmet ediyorum deyipte vatana ihanet edenlerden hesap sorulmayacak diye. Kimse aklına getirmesin. Milliyetçiyim deyipte 127 oyla APO asılmasın diye kim imza koymuşsa, eli kanlı katilin hayatı kurtulsun diye kim imza vermişse, daha sonra utanmadan ipi halka atan APO’yu as diye Erzurum’da ipi halka atan o zata soruyorum, ipi atmakla kime mesaj veriyordun? Kimse bunların unutulduğunu inanan yanılır. Nasıl "Türk Milliyetçiliğini ayaklarımın altına alıp ezdim" diye 2 yıl Türkiye’nin her yerindeki mitinglerde söyleyeni bilinç altında unutmuyorsa, ip atan, 127 oyla APO’nun asılmasına engel olan arada bir çoşup TV’de ona buna dikilen kasketli ve sigara ağızlığı ile bir `sokak` bitirimi gibi medyada poz `evren,` bu milletin seni unutacağını mı sanıyorsun? Var mı sende o yürek ? Türkiye genelinde kim sana bağlıysa beni öldürtecek yürek var mı ? Bu cümlelerimden dolayı birisi senin dışında cevap verirse ailenin özeline değinirim. Ama seni seven ihtiyar genç kim olursa olsun kafama atmazlarsa onlar kasketlinin şahsına sadık olmayan günü kurtarmanın peşinde olanlardır. Sayın Cumhurbaşkanım, Aziz Türk Milleti önünde makamınıza saygılarımla arz ederim.Lütfen kusura bakmayın bu yazdığım 3 sayfalık `yazı` içerinde bir kasketliye de içimden geleni döktüm. Artık zurnada peşrev aranmaz. O kadar da olsun, tekrar saygılarımla arz ederim. 19-04-2017 Alaattin Çakıcı

    19.04.2017 22:22
  • M.S.N Pasta Ve Cafe Darıca'da Görkemli Bir Törenle Açıldı

    Ülkemizde Geniş Bir Kesim Tarafından Tanınan Ve Sevilen Hayırsever İş Adamı Suat Gündüz'ün işletmeciliğini yaptığı M.S.N `Pasta` Ve Cafe Darıca Abdi İpekçi Mahallesi Battal Gazi Caddesi'nde görkemli bir törenle açıldı.

    15.04.2017 16:05
  • Alaattin Çakıcı'dan Flaş Açıklama

    `Bolu` F `Tipi` Cezaevinde kalmakta olan Alaattin Çakıcı referanduma 2 gün kala çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dostlarından Turgay Zaim aracılığı ile gönderdiği mektupta küresel güçlere de seslendi. İşte o mektup : Sayın Kamuoyuna Saygılarımla arz ederim. Küresel üst akıl genelde İslam coğrafyasında ve az gelişmiş ülkelerde Sovyetler’in iflasından günümüze kadar özellikle İslam dünyasını, yaşadığımız coğrafyayı ve ülkemizi kan gölüne çevirmiştir. Toprağı bol olsun mu diyelim, toprağın bile kabul etmediği Samuel Huntington denilen bir sapığın medeniyetler çatışması makalesini gündeme alan, dünyayı yöneten küresel üst akılın patronları kendilerine İslam’ı düşman seçerek, dünyayı kan gölüne çevirmişlerdir. 16 Nisan’da ülkemiz referanduma gidiyor. Bugüne kadar evet ve hayırla ilgili hiçbir insanı yönlendirmedim, yönlendirmem de. İnsanlara Rabbimin vermiş olduğu en büyük hazine `insan` beynidir. Rahmani ve doğru kullananlara ne mutlu. 16 Nisan’dan evvel yapacağım veya yönlendireceğim herhangi bir şey devleti bu süreçte sıkıntıya sokmaktır. Aylardır sessiz kalmaktayım. Sandıktan çıkacak millet iradesine herkes gibi benim de -evet veyahut hayır- sonucuna saygılı olmam ve herkesin saygılı olması vatandaşlık görevidir. Sayın kamuoyu 35-40 yıldır beni tanımaktadır. Türkiye ve yurtdışında kaldığım süreçte kafama koyduğum her şeyi yapmış olduğum yabancı gizli servislerin Türk İstihbarat Teşkilatlarına kişiliğim ve karakter analizim bilinmektedir. Ülkemizin batılı gizli servisler, onların yerli işbirlikçileri PKK; D-HKPC her türlü komünist `terör` örgütü, İslam’ın ve insanlığın düşmanı olan batının yönlendirmesiyle oluşan `terör` örgütleri olduğu bilinmektedir. Bunlar ülkemize zarar verirken 13 yıl boyunca milliyetçiyim diyen Atatürkçü ulusalcıyım diyen bazı `liderler` sonunda dönüş yapsa bile geçmişte yapmış oldukları hataları ne ben ne de benin gibi düşünenler unutursalar vatana ihanet edenden hiçbir farkımız kalmaz. Rabbim Aziz Türk Milletinin, devletimizin, kendine inanan ülkemizdeki, tüm `dünya` coğrafyasındaki temiz Müslümanların yar ve yardımcısı olsun. Saygılarımla arz ederim. Not : Devleti yönetenler, vatana ihanet eden, son kertede dönüş yapan, mezhebi belli olmayan gelecek `zaman` diliminde sıkıntı yaşarsalar sakın hataya düşmeyin. Saygılarımla arz ederim.

    14.04.2017 19:54
  • Sayfa :

    Hakkında

    Haberself.com herkesin haber ekleyebileceği bir haber altyapı sitesidir. Bu haber sitesinin aynısını oluşturabilirsiniz. Haberself türkiyenin viral haber merkezi. Haber Eklemek İçin Tıkla. tıkla.