En İyi Girişimciler İsrailli Siber Casuslar Arasından Çıkıyor

Her ne kadar dergi bunu bir alay olarak kullansa da son yıllarda Silikon Vadisi'ni domine eden Harvard ve Stanford için bir övgü de sayılabilir.

Bu okulların mezunları aynı zamanda Facebook Instagram PayPal, Google, Netflix, LinkedIn ve Snapchat gibi büyük şirketlerin de kurucuları.

Aslında .Pitchbook'a göre bu iki okulun mezunlarının kazançları kendilerine en yakın rakiplerden %50 daha fazla.

Peki bu durum Harvard ve Stanfodr'un girişimciler için en iyi eğitim alanları olduğu anlamına mı geliyor? Belki de gelmiyordur.

Her ne kadar Silikon Vadisi'ni bu iki okul domine etse de Körfez Bölgesi'nin farklı alanlardan büyük firmaların ve yatırımcıların da yer olduğunu hatırlamakta fayda var.

Dünyada kişi başına start-up'ın en yüksek olduğu ülke olan İsrail'den de bahsetmek lazım.

İsrail ordusuna bağlı, seçkin 81 ve 8200 birimleri sinyal istihbaratı, kod ve şifre kırma, orduya teknik donanım sağlama gibi şeylerden sorumlular. Kısacası, casusluktan.

Richard Behar'ın bu iki kurumun nasıl Silikon Vadisi'nin yasal mirasçısı olduğu ve Waze, Wix, ICQ, CheckPoint, Palo Alto Networks, Mirabilis, NICE, Outbrain, AudioCodes, Gilat, Leadspace and Ezchip gibi kuruluşların nasıl doğduğu hakkında Forbes dergisinde mükemmel analizleri var.

Peki, 81 ve 8200 birimleri mezunları neden bu kadar başarılı?

Girişimcilik kazanı

Bu birimler taklit edilemez başarılarını kendini adama, kültür eğitim gibi faktörlere borçlular. Öncelikle, 81 ve 8200'ün ülkenin en başarılı ve en parlak gençlerine erişim imkanı var. Her ülkede hemen hemen her yıl teknolojik dehalar ortaya çıkar ve yönetimler bunların önünü açar. İsrail'de de durum farklı değildir. The Financial Times 19 yaşındaki bir gencin basit bir USB'yi nasıl hack makinesine dönüştürdüğüne veya 17 yaşındaki iki gencin nasıl sıfırdan derme çatma bir cep telefonu yaptıklarına dair hikayeler anlatmıştır.

Stanford, Caltech, Harvard veya MIT'e başvuran ABD'li gençlerin aksine, İsrail'de zorunlu askerlik görevi onları beklemekte. Bu sayede bu iki askeri birim ülkenin en iyi %1'i içerisinden de en iyi %1'in hizmetlerinden yararlanırlar.

5000'den az kişinin seçildiği Birim 8200'ün öğrencileri Harvard, Yale, Princeton, MIT, Caltech veya Stanford'dan daha da seçkindir. Birim 81'in hakkında çok bilgi olmasa oradaki durumun Birim 8200'den daha iyi, öğrencilerin de daha zeki oldukları söylenmektedir.

Ayrıca, buralara kabul edilen acemiler dünyadaki en iyi eğitime tabii tutulurlar. 81 ve 8200 birimleri mezunlarıyla yapılan röportajlara göre resmi müfredat gizli olmasına rağmen öğrencilere akademik alanda bilindik dersleri aldıklarını da görüyoruz. Fizik matematik bilgisayar bilimi gibi. Pratik bilgi alanında IT altyapısı, makine bilgisi, doğal dil devamlılığı; uzmanlığa gelince de hackleme ve sanal casusluk eğitimlerini alıyorlar.

En önemlisi de, kritik düşünme becerileri programlar tarafından beslenir. Forbes'un bir sayısında İsrailli ve 8200 Birimi mezunu Inbal Arieli eğitim aldığı kurum için şu ifadeleri kullanıyor: "Beyinler için bir askeri kamp Öğrenciler çalışabilecekleri, beyin fırtınası yapabilecekleri, öğrenebilecekleri, sorunları analiz edip çözebilecekleri ve bunları gün doğumundan gece yatana kadar yapabilecekleri küçük takımlara ayrılıyorlar." Gerçekte çoğu girişimci de zamanlarının neredeyse yarısını problemleri çözme konusunda harcarlar. Bu sebeple Birim 81 ve Birim 8200'ün girişim kültürü de bir startup ile benzerlik gösterir.

İsrail Savunma Kuvvetleri diğer ordulara göre daha az hiyerarşik bir yapıya sahiptir. Bu yapının içinde Birim 81 ve Birim 8200'ün yeri farklıdır. Birçok ordunun aksine yıkıcı davranışlar ve otoriteye baş kaldırma sadece hoş görülmez, aynı zamanda gençler bu konuda cesaretlendirilir. Eski bir mezun ve aynı zamanda bir girişimci olan Rami Efrati şöyle der, "İstihbaratta sadece kurallarla iş göremezsiniz."

Demokratik kültürler girişimciliği ve startup başlatmayı destekler. 81 ve 8200'dekiler kendi akranlarına liderlik etmeye mecbur kılınırlar. Bu da onların eskide kalmış, otoriter yöntemlere güvenmelerini engeller. Başarı için liderler "Değişimci Liderlik" tarzını benimsemelidirler. Uzun vadede gelecek başarılara vurgu yapma, ilham ve mücadeleleri paylaşma ekip üyelerinin amaç e heyecan kazanması için liderin yapması gerekenlerdir. Bunlar genç CEOlara müşterilerin dikkatini çekme ve yeteneklerini geliştirmeleri için geniş bir vizyon sağlar.

Bu iki birim tek bir amaçta birleşirler. Sınırsız kaynaklar, tam bir motivasyon ve teknolojik gelişmelerin öncüsü olmakla gelen bir "esprit de corps". (Ekip Ruhu) Gelecekteki Mark Zuckerberg veya Evan Spiegel olmak Californialı bir girişimci için sağlam bir motivasyon kaynağıdır. Ancak, ulusal güvenliğin sizin elinizde olmasının verdiği motivasyon birçoğuna göre daha önemlidir. Askeri istihbarat görevlileri uluslarının savunması için kritik bir görevde olduklarının bilincindedir. Birim 8200'ün kuruluşu büyük bir istihbarat başarısızlığına dayanır. Mısır ve Suriye'nin beklenmeyen işgali ve devamında gelen 1973 Arap-İsrail savaşı. Diğer adıyla Yom Kippur Savaşı. Ki, bu savaştan sonra İsrail devleti bütçesinin büyük kısmını askeri istihbarat ve AR-GE çalışmalarına harcamaya karar vermiştir.

Paylaşılan bu hedefler şüphesiz genç mezunlara girişimcilik başarısı, geniş network desteği ve sıkıntılı zamanlarda mücadele becerisi vermiştir. Mezun buluşmalarına katılım yoğun olur. Askerler aynı zamanda ileride iş ortaklığına dönüşecek arkadaşlıklarını sağlam tutarlar. Nasıl ki, sıradan insanların sık görüştükleri arkadaşlarının kendilerine zaman zaman faydası oluyorsa, bir de Birim 81 ve Birim 8200 mezunlarının birbirine faydalarını düşünün.

Peki İsrail'in bu Tek Boynuzlu Atları nerede?

Birim 81 ve Birim 8200 ilginin çoğuna mazhar olsa da İsrail'deki tek önemli birimler değiller. Matzov, Birim 9900, Hava Kuvvetleri İstihbaratı gibi. Geektime'dan Moran Bar ve Reut Shechter'e göre "Startup Ülkesi"nin şemsiyesi çok daha geniş. Askeri birimlerin herhangi birinde görev yapmış kişiler iyi birer girişimci olabilir.

Fakat, bu parlak geçmişe ve üst düzey özelliklere sahip askerlerin bile apaçık bir zayıf yönü olabilir. İşin aslı, teknoloji büyük ve başarılı bir şirket kurmada yapbozun parçalarından sadece bir tanesidir. Tarih teknolojik yönden kusursuz olmasına rağmen batmış ürünler ve şirketlerle doludur. Bu da bize teknoloji kadar başka şeylerin de gerekli olduğunu gösterir.

Yeni başlayan girişimciler sadece ürüne odaklanmamalıdır. Tasarıma, özgünlüğe, kullanıcı deneyimine; kilit noktada çalışanların yönetimi ve gelişimine; bitçeye ve para tahsisine; son olarak pazarlama ve dağıtıma da önem vermelidirler. Tıpkı Reid Hoffman'ın girişimcilere öğrettiği gibi, "İyi bir fikre sahip olmak önemlidir. Ama, bu iyi fikrin dağıtımı ve yayılması daha önemlidir."

Maalesef Birim 81 ve Birim 8200 mezunu girişimcilerle yapılan röportajlarda ortak bir sorun göze çarpıyor. Hepsi teknolojinin kral olduğunu düşünüyor ve komple tamamlanmış şirket ve ürünler yerine teknoloji temelli özellikleri geliştirmeyi tercih ediyorlar.

Tel Aviv'den gelen iş yeteneği her ne kadar kaliteli olsa da, Silikon Vadisi Facebook Apple ve Google pazarlama yeteneği, uzmanlık, müşteri ilişkileri, strateji gibi alanlarda hala bir sıcak yatak konumunda. Tabii, bir de liderlik konusu var.

Birim 81 ve 8200'ün mezunlarının küçük ve işlerini hızlı gören takımlar üzerinde tecrübeleri var. Birçok mezun geniş, kalabalık ve sert çevrelerde zorluk çektiklerini dile getiriyor. Büyümeyle elen bürokratik engeller de yukarıda saydığımız birçok güçlü yönlerini zayıflığa çeviriyor.

İsrail son 20 yıldır yılda üç "Tek Boynuzlu At" çıkartıyor. Peki, Birim 81 ve 8200'den gelenler ne yapmalı? Reklam konusundaki yeteneklere ulaşmak için Silikon Vadisine mi taşınmalı? Daha büyük bir tüketici yoğunluğuna sahip Çin'e mi gitmeli? Yoksa, sabredip İsrail'de kalarak yükselen pazarın olumlu etkilerini mi beklemeli?