Haberself

TGC-KAS 73. Yerel Gazetecilik Semineri Ankara’da başladı

TGC Başkanı Turgay Olcayto: Akreditasyon gazetecilik faaliyetini engelliyor Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Konrad Adenauer Stiftung ile ortaklaşa düzenlediği Yerel `Medya` Projesi çerçevesinde hayata geçirilen `eğitim` seminerlerinin 73’üncüsü Ankara’da başladı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, “Akreditasyonun halkın `haber` alma ve gerçekleri öğrenme hakkı açısından ciddi bir eşitsizliğe neden oluyor” dedi.

dhabot

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Konrad Adenauer StiftungÂ’un (KAS) ortaklaÅŸa düzenlediÄŸi 73’üncü Yerel Gazetecilik ve Meslek İçi EÄŸitim Semineri, Çankırı, KırÅŸehir Kırıkkale Ankara ile çevre il ile ilçelerden çok sayıda gazetecinin katılımıyla gerçekleÅŸtirildi. Midas Otel'de düzenlenen seminere; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) BaÅŸkanı Turgay Olcayto, Ankara'daki Gazeteciler Cemiyeti BaÅŸkanı Nazmi Bilgin, TGC BaÅŸkan Vekili Vahap Munyar, Genel Sekreter Sibel GüneÅŸ Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver, Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı, Yönetim Kurulu üyeleri Celal Toprak, Ä°hsan Yılmaz, Kamil Masaracı ve Göksel Göksu, Hukuk Danışmanı avukat Gökhan Küçük, Konrad Adenauer Stiftung (KAS) Türkiye Temsilcisi Dr. Colin DürkopÂ’un da aralarında bulunduÄŸu çok sayıda gazeteci katıldı. ÖLDÃœRÃœLEN GAZETECÄ°LER ANILDITören, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaÅŸları, basın emekçileri ve basın ÅŸehitleri için bir dakikalık saygı duruÅŸuyla baÅŸladı. SunuculuÄŸunu TGC Genel Sekreteri Sibel GüneÅŸ üstlendiÄŸi seminerin açılış konuÅŸmalarını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) BaÅŸkanı Turgay Olcayto, Konrad Adenauer Stiftung Türkiye Temsilcisi Colin Dürkop, Gazeteciler Cemiyeti (Ankara) BaÅŸkanı Nazmi Bilgin yaptı. BAÅžKAN OLCAYTO: TEK TÄ°P GAZETECÄ°LÄ°K YAPTIRILMAK Ä°STENÄ°YORTürkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) BaÅŸkanı Turgay Olcayto, konuÅŸmasında ÅŸunları söyledi: “Sorunlarımız çok ciddi. Bunların başında akreditasyon geliyor. Askeri dönemlerde sivil toplum örgütleri, siyasetçiler baÅŸta olmak üzere sık sık bu tür akreditasyonlardan ÅŸikayet ederlerdi. Åžimdi iktidarda olan hükümet akreditasyon uyguluyor. Basın toplantılarına sol gazeteler çaÄŸrılmıyor. Ayrıca ÅŸimdi cemaat adı verilerek TürkiyeÂ’nin ana akım medyada hayli yüksek tirajı olan gazetelerin muhabirleri de toplantılara alınmıyor. O zaman bir eÅŸitsizlik doÄŸuyor. Onların okurları kendi muhabirlerin, kendi yazarlarından haberleri okuyamayacaklar mı? Tek tip gazetecilik yaptırılmak isteniyor. DışiÅŸleri Bakanlığı yapan DavutoÄŸluÂ’nun bu konulara daha ÅŸeffaf ve demokrat bir ÅŸekilde davranacağını bekliyorduk. Ancak Ahmet DavutoÄŸlu'nun yaptığı toplantıda da yine akreditasyon uygulandı. Ä°KÄ°NCÄ° SORUN YASAKLARBasın özgürlüğü, gazetelerin, televizyonların sayısının fazla olması deÄŸildir. Basın özgürlüğü halkın bilgi alma, doÄŸru bilgi edinme hakkıdır. Halk doÄŸru bilgilenemedikten sonra TürkiyeÂ’de basın özgürlüğünde söz etmek mümkün deÄŸil. Bunu bir türlü anlatamıyorsunuz. Halkın doÄŸru bilgi edinememesinin ikinci sebebi de yasaklardır. Artık sansür falan diye nitelemek mümkün deÄŸil daha ötesi sık sık verilen mahkeme kararları, onun dışında sosyal medyada hiç tartışılmadan hükümetin yaptığı tasarruflar, halkı TürkiyeÂ’de yaÅŸanan gerçekleri öğrenmekten alıkoyuyor. EÄŸer Türkiye, çaÄŸdaÅŸ demokrasiler arasında yerini alacaksa bunların bir an önce ortadan kalkması lazım. Yok baÅŸka bir yönetim biçimi düşünülüyorsa bunun da açık açık söylemesi lazım. Meslek örgütleri dayanışma içinde olmazsa gazetecilerin sorunlarına çözüm bulmak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Biz gazetecilik meslek örgütleri olarak bir araya gelerek Gazetecilere Özgürlük PlatformuÂ’nu oluÅŸturduk. Hem gazetecilere açılmış davaları takip ediyor, cezaevi ziyaretleri yapıyor, hem de Basın Ä°ÅŸ Yasası'nın genel iÅŸ yasasına katılması çabalarına karşı çıkıyoruz. Mesleki dayanışmaya her zamankinden çok ihtiyacımız var.DÃœRKOP: MEDYA SEKTÖRÃœ TECRÃœBELERDEN Ä°BARETTÄ°RKonrad Adenauer Stiftung Türkiye Temsilcisi Colin Dürkop, şöyle konuÅŸtu: “TürkiyeÂ’de yerel medyanın mesleki anlamda geliÅŸimi oldukça önem taşımaktadır. Bu baÄŸlamda yerel medya sektörünün kalite ergonomisini artırması, mesleki yeterlilik anlamında profesyonel geliÅŸim saÄŸlaması, sektörel teknolojiyi yakından takip ederek markasal deÄŸer oluÅŸturma konusunda giriÅŸimler yapması oldukça önemlidir. Bu önem, üstad gazeteciler tarafından da yakında bilinmektedir. Önemli olan yerel medya sektörünün geliÅŸimidir. Medya sektörü tecrübelerden ibarettir. Bu nedenle, bu sektöre uzun yıllarını verenlerin bilgileri bizler için bir ışık ve bir okuldur. KAS TürkiyeÂ’de medyanın mesleki anlama bilgisel geliÅŸimine katkıda bulunmaya önem vermektedir. BÄ°LGÄ°N: TEKELLEÅžME SANSÃœRÃœN Ä°KÄ°Z KARDEŞİDÄ°RGazeteciler Cemiyeti (Ankara) BaÅŸkanı Nazmi Bilgin, konuÅŸmasında ÅŸu konulara dikkat çekti: “Türkiye, basın özgürlüğü açısından zorlu bir süreçten geçiyor. Basın özgürlüğüyle ilgili kısıtlayıcı önlemleri TürkiyeÂ’nin her yerinde görmek mümkün. 45 yılı geriye bıraktığımda Türkiye, darbeler dönemi dahil hiçbir dönemde basın özgürlüğünden bu kadar uzaklaÅŸmadığını görüyorum. Hiçbir dönemde gerçek gazetecilerin dudaklarına, ellerine kelepçeler vurulmak istenmedi. AvrupaÂ’nın ve dünyada basın özgürlüğüyle ilgili yapılan araÅŸtırmalarda alt sıralarda olduÄŸumuzu görüyoruz. Basın özgürlüğüyle ilgili önemli sorunları yaratan konuların başında tekelleÅŸme geliyor. TekelleÅŸmeyi, sansürün ikiz kardeÅŸi olarak görüyorum. Bu tekelleÅŸme sonucunda sendikasızlaÅŸmaya doÄŸru giden bir süreç yaÅŸandı. GAZETECÄ°LER EKMEKLE SENDÄ°KA ARASINDA SEÇİM YAPMAK ZORUNDA KALDILARGazeteler, bu gruplar tarafından ele geçirilirken, gazete çalışanları sendikayla ekmek arasında bir tercih yapmaya zorlandılar. Örgütlü bir mücadele yapılamadı. Özellikle yaygın basında çalışan pek çok gazeteci dostumuz mücadele yapmak için sendikalarına koÅŸacaklarına sendikalarından istifa etmek için noterlerde kuyrukla oluÅŸturdular ve bugünlere geldik. TürkiyeÂ’de dünyanın hiçbir ülkesinin basın literatüründe bulunmayan yandaÅŸ basın tanımıyla yaşıyoruz. Bu tanım gazeteciliÄŸin yakasına takılmak istenen bir ayıptır. Ä°liÅŸtirilmiÅŸ gazeteciliÄŸi eleÅŸtirirken ÅŸimdi iktidara iliÅŸtirilmiÅŸ gazeteci diye tanımlanan kiÅŸileri, gazeteleri görüyoruz.Bu da maalesef mesleÄŸimizin diÄŸer bir ayıbıdırÄ°lk oturumun moderatörlüğünü ÇaÄŸdaÅŸ Gazeteciler DerneÄŸi BaÅŸkanı Ahmet Abakay üstlendi.AHMET ABAKAY: SENDÄ°KAL ÖRGÃœTLENME ÅžART ÇaÄŸdaÅŸ Gazeteciler DerneÄŸi BaÅŸkanı Ahmet Abakay Ahmet Abakay, oturuma baÅŸlarken “Gazeteciler olarak bir araya gelmeye çok ihtiyacımız var' dedi ve şöyle devam etti:“Gazeteciler olarak bir araya gelmeye çok ihtiyacımız var. Çünkü içinde yaÅŸadığımız sektörümüz, gazetecilik vahÅŸi bir baskı altında. Ä°ktidarın, patronların baskısı altında. Telefon dinlemeleriyle, haber kaynaklarının gazetecilerle iliÅŸkileri kesildi. Gazeteci de haber kaynağı da dinleniyor. Haber kaynağınızı aradığınızda konuÅŸmak istemiyor. Haber kaynakları en sıradan bilgileri bile vermekten çekiniyorlar. Sendikal hareketin güçlenmesi, gazetecilerin iÅŸten çıkartılmalarını, iktidarın baskısını önleyecektir. Ä°ÅŸte o zaman patronlar, gazeteciler iÅŸkence yapamazlar. Çünkü sendikalı olmak her zaman gazeteci güçlendirir.”UÄžUR GÜÇ: ÖZGÃœR BÄ°R MEDYA İÇİN ÖRGÃœTLENÄ°NTürkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel BaÅŸkanı UÄŸur Güç “Basın Sektöründe Sendikacılık” baÅŸlıklı konuÅŸmasında ÅŸunları söyledi:“Teknolojinin geliÅŸmesiyle birlikte medyada, 3-4 kiÅŸinin yaptığı iÅŸi tek bir kiÅŸi yapar hale geldi. Çalışılan kurumlar da aynı hızla patronaj açısından el deÄŸiÅŸtirdi, yandaÅŸ medyaya, havuz medyaya dönüştü. Çok sayıda gazeteci iÅŸsiz kaldı. Ankara büroları tek tek kapandı. Artık gazetecilerin çalışabileceÄŸi mecra da kalmadı. Peki bu durumda ne yapılabilir? Meslekten kaybettiÄŸimiz arkadaÅŸlarımızı tekrar mesleÄŸe kavuÅŸturmamız gerekiyor. Bu nedenle de gazetecilerin çalışabileceÄŸi yeni mecraların oluÅŸturulması ÅŸart. Biz Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak; iÅŸsiz gazetecileri bir araya getirerek onların mesleÄŸini yapmaları amacıyla bir komisyon kurduk. Ä°nternet sitesi kurarak yola çıktık. Ajans kurma fikri de var. MeslektaÅŸlarımızla bir araya geldiÄŸimiz bu toplantıları AnkaraÂ’da da yapacağız. Örgütlenerek pek çok sorunun üstesinden gelebiliriz. Özgür bir medya ortamının yolu gazetecilerin örgütlemesiyle mümkündür.” SÄ°BEL GÃœNEÅž: GAZETECÄ°LER ÖRGÃœTLÃœ OLMAK ZORUNDATGC Genel Sekreteri Sibel GüneÅŸ “Gazetecilikte Örgütlenme” baÅŸlıklı konuÅŸmasında ÅŸunları dile getirdi:“TürkiyeÂ’de basın özgürlüğünün gerilediÄŸi, gazeteciler üzerinde ağır bir baskı olduÄŸunu, en ufak bir muhalefette bile gazetecilerin terör örgütü üyeliÄŸiyle suçlandığı günleri yaşıyoruz. TGC olarak biz gazeteci davalarını izliyor, cezaevinde olan meslektaÅŸlarımızın sesi olmaya devam ediyoruz. TGC olarak hukukun ve etiÄŸin olduÄŸun yerde duruyoruz. Gazeteciler örgütlü olmak zorunda. Ä°llerdeki dernekler aralarındaki çatışmaları bırakıp basın ve ifade özgürlüğü ekseninde birleÅŸmek zorunda. Önce gazeteciler halkın haber alma gerçekleri öğrenme hakkı için mücadele ettiler. 200'e yakın gazeteci cezaevine girip çıktı. Binlerce meslektaşımız hakkında açılan davalarla uÄŸraşıyor. Bunlardan sonra ÅŸimdi de patronların etkisiyle Basın Ä°ÅŸ Yasası'nın genel iÅŸ yasasına katılması, Basın Ä°ÅŸ Yasası'nda peÅŸin ödenmeyen ücretlere verilen günlük yüzde 5 faiz verilmesi gibi maddelerin ortadan kaldırılması çabası var. Biz TGC, TGS ve Gazeteciler Cemiyeti baÅŸta olmak üzere tüm meslek örgütleri Basın Ä°ÅŸ Yasası'nın ayrı bir iÅŸ yasası olarak kalmasından yanayız.'HABERE ALINTIYLA BAÅžLAMAYINBilgi Ãœniversitesi Öğretim Görevlisi Niyazi Dalyancı, “haber yazım kuralları” konusunu örneklerle anlattı. Niyazi Dalyancı konuÅŸmasında ÅŸu noktalar dikkat çekti:“Demokratik sistemde ülkeleri yöneten yasama, yürütme, yargı erklerinin iÅŸlerini doÄŸru dürüst yapıp yapmadıklarını izleyecek olan dördüncü kuvvet basındır. Amaç, halkın doÄŸru seçim yapabilmesi için kendisini yönetenler hakkında doÄŸru bilgi edinmesidir. Medya gerçeklerle halkın arasında köprü kurar. Haber kimi kiÅŸilerin yayımlanmasını istemedikleri bir ÅŸeydir. Gerisi reklamdır. Her okuduÄŸumuz habere böyle bakarsak daha iyi deÄŸerlendirebiliriz. Haber yazarken de bazı altın kuralları unutmamak gerekiyor. ÖrneÄŸin, habere alıntıyla baÅŸlamayın. Haberin özüne giriÅŸ paragrafında yer verin. Yorum katmayın. Cümlelerin edilgen deÄŸil etken çatılı olmasına dikkat edin. Haberi de soruyu da sözcüklere boÄŸmayın. KliÅŸe sözlerden kaçının.”TÃœRKÄ°YEÂ’DE VE DÃœNYADA BASIN ÖZGÃœRLÜĞÜSeminerin ikinci oturumunda, A Haber Åžef Editörü Ä°hsan Yılmaz, “Haber Merkezlerinin Yerel Muhabirden Beklentileri”; gazeteci, yazar Ragıp Duran, “Gazetecilikte Objektif Olmak Mümkün Mü?” “Cumhuriyet Gazetesi Muhabiri Mustafa Kemal Erdemol “Dünyada ve TürkiyeÂ’de Dış Politika GazeteciliÄŸi”; Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol ÖnderoÄŸlu, “Dünyada ve TürkiyeÂ’de Basın Özgürlüğü” baÅŸlıklı konuÅŸma yaptı. Bu oturumun moderatörlüğünü Gazeteciler Cemiyeti (Ankara) BaÅŸkan Yardımcısı SavaÅŸ Kıratlı yaptı. Ä°HSAN YILMAZ: ULUSAL BASININ KRÄ°TERLERÄ°NÄ° BÄ°LÄ°NA Haber Åžef Editörü Ä°hsan Yılmaz, “Haber Merkezlerinin Yerel Muhabirden Beklentileri”; baÅŸlıklı konuÅŸmasında ÅŸunları dile getirdi:“Yerel muhabirler, daha çok parça başı iÅŸ diye tabir edilen sistemle çalışıyor. Ne kadar çok haber çıkarsa o kadar telif alıyor. Bu sistem muhabirleri, haber merkezlerinin daha çok dikkatini çekecek haberler üretmeye zorluyor. Ancak yerelden çok fazla yanıltıcı, abartılı, eksik bilgiye dayalı ya da asparagas haberler servis edilebiliyor. Bu nedenle yerel medyadan ilginç bir haber geldiÄŸinde ‘Kurgu mu, prodüksiyon mu?Â’ sorusu akıllarla geliyor. Zamanla da yerel kaynaklı haberlere karşı güven sorunu baÅŸlıyor. DoÄŸruluÄŸu şüpheli haberleri kesinlikle servis etmeyin. Mesleki etik kurallara uyarak haberinizi hazırlayın. Ulusal basın için ne haber ne haber deÄŸildir ayrımı iyi yapın. Yerel unsurlardan sıyrılmış haberlerin yaygın basında daha dikkat çekici olduÄŸu gerçeÄŸini hiç unutmayın. Kendi bakış açısını haber metninde dayatmayın. Siz haberin tüm unsurlarını yazın, bırakın haber merkezi kendi baÅŸlığını kendisi çıkarsın. Haberinizi yazarken TGCÂ’nin hazırladığı Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi baÅŸta olmak üzere basın örgütlerinin meslek kodları rehber olarak alın.”RAGIP DURAN: GAZETECÄ°LÄ°K, TEMAS VE MESAFE MESLEĞİDÄ°RGazeteci, yazar Ragıp Duran, sunum baÅŸlığı olan “Gazetecilikte Objektif Olmak Mümkün mü?” sorusuna yanıt vererek baÅŸladı:“Bir muhabir hem fiziki olarak hem de manevi olarak bir haberi izlerken nerede durmalıdır? Haberin bütün unsurlarına eÅŸit olacak yerde durmalı. Gazetecilik temas ve mesafe mesleÄŸidir. Haber yaparken alabildiÄŸimiz kadar bilgi alıp, daha sonra taraflara eÅŸit uzaklıkta dengeli haber yapmaya çalışmalıyız. Objektif olabilmek için bir gazetecinin nelere karşı sorumlu olduÄŸunu bilmemiz lazım. Bizim iÅŸimiz gerçek, gerçeklerin peÅŸinden koÅŸmak Mümkün olduÄŸu kadar gerçeklere yaklaÅŸmaktır. Her haberde gerçekleri yansıtmak zorundayız. Gerçekten iki tanedir. Biri sanal gerçektir. Gazetelerde, televizyonlarda yayınlanan, sanal gerçektir. Hakiki gerçeÄŸin çeÅŸitli boyutlarını inceleyerek sanal gerçekler ortaya çıkar. Herkes, gerçeÄŸi kendine göre yontmaya çalışır. Gazeteci, halk için çalışır. Oraya gidemeyen insanlara orada olanları anlatmak için gidiyoruz. Okurun o beklentisine yanıt vermek lazım. Biz medyamıza karşı da sorumluyuz. Herhangi bir muhabire gönderirken o haberle muhabir arasında organik bir baÄŸ olup olmadığına bakmak lazım. Objektiflik için bu ÅŸarttır. 4. kuvvet dediÄŸimiz gazeteciler, yasama, yargı ve yürütme kuvvetlerin mensupları olursa olmaz. Basın denetleme görevini yerine getiremez. Muhabirin ayrıca konusunun uzmanı olması gerekir. ÖrneÄŸin bir adliye muhabiriyseniz, bir hakim kadar konuyu bilmeniz gerekir. Haber toplarken amaç gerçeÄŸi aktarmak olmalıdır.”MUSTAFA KEMAL ERDEMOL: DIÅž HABERLERDE EGEMEN ANLAYIÅžIN TARAFLI DÄ°LÄ° KULLANILIYORCumhuriyet Gazetesi Muhabiri Mustafa Kemal Erdemol “Dünyada ve TürkiyeÂ’de Dış Politika GazeteciliÄŸi baÅŸlıklı konuÅŸmasında ÅŸunları dile getirdi: “Dış haberler, medyamızda milli sözcüğü içine girecek birçok ÅŸeyi barındıran bir haber türü. Bu millilik baÅŸlığının içine “milli hezeyan”, “milli duygu”, “milli çıkar” gibi birçok kavramı sığdırabilirsiniz. Bu yanıyla gazetecilik etiÄŸi açısından bakıldığında en sorunlu habercilik türünü dış haberler oluÅŸturuyor. Bütün görüş farklılıklarını ortadan kaldıran, aykırı görüşlerin dile getirilmesini engelleyen son derece tehlikeli bir sözcük olarak millilik özellikle dış habercilikte “objektifliÄŸi” engelleyici bir kavram. Ãœlke politikalarına uygun bir haberciliÄŸi en çok dış haberler sayfasında görürsünüz. Özellikle dış haberlerde bir haberin ülke çıkarları gerekçesiyle devlet gözünden verilmesi yadırganmaz. Bugün Türkiye gazetelerinin çoÄŸuna yakının haber kaynakları batılı haber ajanslarıdır. AP, Reuters, AFP, BBC gibi. Türkiye medyasında dış haberciliÄŸin kaynakları durumunda. Kendi süzgecinizden geçirme, buradan gelen haberleri kaynağında doÄŸrulama olanağınız varsa bu haber kaynaklarını kullanmakta bir sakınca yok. Ama dış haberciliÄŸimizde kendimize ait dilimiz yok. Egemen anlayışın taraflı dilini kullanıyoruz. Ä°liÅŸtirilmiÅŸ gazeteciliÄŸin en önemli tehlikesi nesnellik iddiasında olmamasıdır. Ä°liÅŸtirilmiÅŸ gazeteciliÄŸin tarafsızlığı zedelediÄŸi iddiası habercilik etiÄŸi tartışmalarının ötesinde aynı zamanda hukuki bir sorundur. Ä°liÅŸtirilmiÅŸ gazetecinin askeri teçhizatın rengi ve görünümü ile uygun kıyafetler giymesi onu savaÅŸta yasal bir hedef haline getirmektedir. Bir baÅŸka tehlike, gazetecilerin sürekli iliÅŸki içinde olduÄŸu haber kaynağıyla özdeÅŸleÅŸmesi ve bunun medya etiÄŸi açısından kabul edilemezÖNDEROÄžLU: TÃœRKÄ°YE BASIN ÖZGÃœRLÜĞÜNDE 6 YILDA 53 SIRA GERÄ°LEDÄ° “Dünyada ve TürkiyeÂ’de Basın Özgürlüğü” baÅŸlıklı konuÅŸmasında Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol ÖnderoÄŸlu, ÅŸunları söyledi: “TürkiyeÂ’nin, son 15 yıllık AB reform sürecine raÄŸmen güçlendirmek için fırsat teptiÄŸi iletiÅŸim özgürlüğü, son birkaç aylık dönemde bir de bölgesel istikrasızlık ve güvensizlik koÅŸullarında daha da yara almaya baÅŸladı. Hükümet, yakın medyayı olabildiÄŸince desteklerken yayın yasağı, akreditasyon ve sözlü saldırılarla eleÅŸtirel medyayı haber kaynağından uzaklaÅŸtırıyor. TürkiyeÂ’de medyaya yönelik ihlallerden çoÄŸu sistematik bir karakter taşıyor. Uluslararası meslek çevreleri ve kamuoyunun baskısıyla TürkiyeÂ’de tutuklu gazetecilerin sayısı kayda deÄŸer ÅŸekilde azaldı. Türkiye, 2013 sıralamasında 180 ülke içerisinde 154. sıra yer aldı. Bir önceki sıralamaya göre 6 sıra geriledi. Türkiye, 2007 yılında, 163 ülke içinde 101. sırada gösteriliyordu. Bu altı yılda 53 sıralık bir gerileme anlamına geliyor. Türkiye, gazetecilere yönelik saldırı, tutuklama, yayın yasağı, yargılama gibi geleneksel baskı araçlarına sıkı sıkıya sarılırken birçok Avrupa ülkesinde (Yunanistan, Ä°talya, Portekiz ve Ä°spanya) bir dönem daha parlak olan medya özgürlüğünün durumu, sosyal ve mali bunalımlar ile uluslararası teröre dair önlemler gibi ÅŸartlara baÄŸlı olarak gerilemeler yaÅŸadı.” MEDYA SÄ°YASET Ä°LÄ°ÅžKÄ°SÄ° ELE ALINDI Seminer, üçüncü oturumla devam etti. TGC Ankara Temsilcisi Taylan ErtenÂ’in moderatörlüğünü yaptığı bu oturumda, Gazeteciler Cemiyeti (Ankara) Genel Sekreteri Ãœmit Gürtuna “Medya Siyaset Ä°liÅŸkisi”; Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici “Medyada Okur TemsilciliÄŸi”; Hürriyet Ä°nternet Ankara Temsilcisi Zeynep Gürcanlı Ãœrektürk “İnternet HaberciliÄŸi” konuları hakkında bilgi verdi. ÃœMÄ°T GÃœRTUNA: Ä°KTÄ°DAR MEDYAYI DENETÄ°M ALTINDA TUTMAYA ÇALIÅžIYORGazeteciler Cemiyeti (Ankara) Genel Sekreteri Ãœmit Gürtuna, ÅŸunları söyledi: “Yazının henüz bulunmadığı dönemlerde iktidarı ele geçirmek isteyenler sopa, mızrak kullanılıyordu. Yazının bulunmasından sonra iktidarı elde etmek isteyenler, iktidarı elde edenlerde iktidarını sürdürebilmek için yazıyı hep kullandılar. Politikacılar, kendilerini güçlü göstermek için yazının bulunmasıyla beraber her türlü yolları denemiÅŸlerdir. O yüzden iktidarlar; görsel ve yazılı medyanın denetim altında tutmaya çalışıyor. Dikkat ederseniz, yerel seçimler yaklaÅŸtığında yerel gazete sayısında artış oluyor. Adayların desteklenmesi için medya propaganda aracı olarak kullanılıyor. FARUK BÄ°LDÄ°RÄ°CÄ°: OMBUDSMAN BASIN ÖZGÃœRLÜĞÜNÃœ KORURHürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici “Medyada Okur TemsilciliÄŸi” baÅŸlıklı sunumunda ÅŸunları dile getirdi: “Soru sorulmayan gazetecilik döneminden geçiyoruz. Ä°ktidar ÅŸu an medyayı denetlemekle kalmıyor, bir kısmını da sahipleniyor. Medyayı, iktidar denetlemez. Ä°ktidarı, medya denetler. Medyayı ise okuru denetler. ‘Okurlarının denetlemesi nasıl olacak?Â’ sorusuna yanıt aradığımızda ombudsman devreye giriyor. Dünya medyasında “Ombudsmanlık”ın bizdeki adlandırmasıyla “Okur TemsilciliÄŸi”nin tarihi 45 yıl öncesine uzanıyor. Bu modelin ilk ortaya çıktığı ülke Ä°sveç. Oradan Avrupa ülkelerine ve ABDÂ’ye ve de ardından dünyaya yayılmış. TürkiyeÂ’deki geçmiÅŸi ise maalesef çok yeni. Ombudsman’ın birincil amacı kendi haber kuruluÅŸundaki sorumluluk bilincini yükseltmektir. Basın özgürlüğünün korunması, sorumlu ve yüksek kalitede gazetecilik yapılması için çalışmaktır. Adil ve dürüst davranmalıdır. Hataları ortaya çıkarırken meslektaÅŸlarına karşı kırıcı olmamaya özen gösterir. Okurun denetimi sürekli olur. Ve gazeteyi sizden bile daha fazla sahiplenebiliyorlar. Ombudsman halkın beklentileriyle gazeteler arasında bir köprü gibi davranır.” Bildirici, konuÅŸmasında karşılaÅŸtığı sorunları örneklerle anlatarak sürdürdü. ZEYNEP GÃœRCANLI ÃœREKTÃœRK: Ä°NTERNETE BAÄžLANANLARIN YARISI HABER OKUYORHürriyet Ä°nternet Ankara Temsilcisi Zeynep Gürcanlı Ãœrektürk ise internet haberciliÄŸi konusundaki görüşlerini aktardı: “Haberin veriliÅŸ ÅŸekli anlamında teknolojiyle birlikte farklılıklar oluÅŸturdu. Dünya nüfusu 6.9 milyar’ın 2 milyar 300 milyon kiÅŸisi dünyada internet kullanıyor. Sadece bir yıl içinde 226 milyon yeni internet kullanıcısı oldu. Telefonlar geliÅŸtikçe internete eriÅŸim de artıyor. BulunduÄŸumuz her yerden internete girebilme ÅŸansına sahibiz. TürkiyeÂ’deki internet kullanıcılarının yüzde 85′i her gün internete baÄŸlanırken, kitlenin yüzde 48′i gazete ve haber okuyor. Gençlerin yüzde 48Â’i haberi FacebookÂ’tan haber alıyor. Sosyal Medya iletiÅŸimi deÄŸiÅŸtirdi. Ve artık gazetecilik de yeni medyaya kaydı. Yeni medya ile eski medya arasında çeÅŸitli farklar var. Ä°nternet medyası oluÅŸturmak daha ucuz, hızlı. Yeni medya daha interaktif. Yeni medyada, haberdeki teknik hatalar hemen düzeltiliyor. Gazeteciler blog yazıyor. Sadece haber deÄŸil, tüm hayat mevcut. Okur gazetecileri sadece “haberci” olarak deÄŸil, “vatandaş” olarak da tanıyor. Sadece gazeteciler deÄŸil, uzmanlar da yer bulabiliyor. Okuyucu manÅŸet atıyor ve manÅŸetin ne kadar kalacağını belirliyor.”

Süper Kahraman Filmlerinde Gelmiş Geçmiş En Havalı Kostümler

Zaman YolculuÄŸu Konulu En Ä°yi 10 Film

Cennet Ülke İzlanda'yı Görmek İçin 11 Sebep

Aynı Yönetmen Tarafından Yönetildiğine İnanamayacağınız Filmler

Yabancı Dizilerde İzleyicilerin Nefretini Kazanmayı Başarmış Karakterler

Milli Sporcumuz Yusuf Dikeç Sosyal Medyada Dünya Çapında Trend Oldu. İşte O Paylaşımlar

2024 Yılının En İyi Korku Filmleri

Meşhur TV Dizilerinin İlk Bölümlerinden Sahneler

Sıcak Yaz Günlerinde Evde Yapılabilecek 13 Aktivite

Drone İle Çekilmiş, Dünyayı Kuşbakışı Gösteren 23 Mükemmel Kare

Türk Televizyonlarının En Çok Özlenen Nostaljik Dizileri

11 Adımda Nasıl YouTuber Olunur?

Netflix'in Ses Getiren Yapımı 3 Cisim Problemi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Çok Acıklı Hayat Hikayelerine Sahip 11 Süper Kahraman

Freelance Çalışmanın 5 Önemli Avantajı

Neden Bir Sevgilin Yok? Sorusuna Bir ErkeÄŸin VerebileceÄŸi En Karizmatik 20 Cevap

Türk Sinemasının En İyi 11 Biyografi Filmi

İlk Buluşmada Asla Yapılmaması Gerekenler

İşe Geç Kalanların Ardına Sığındığı Bahaneler

Tüm Dünyaya Amerikan Filmleri Sayesinde Öğretilmiş 17 Çok Önemli Hayat Dersi